23 Ağustos 2019 Cuma

Hoş Geldin Cemil Usta


Cemil Usta'nın kariyer vedasına en kötü takımdan farklı bir mağlubiyet almış kadar uzağız ve aslında bununla pek ilgilenmiyoruz. Peki neyle ilgileniyoruz?
Cemil Usta’nın oynadığı bir futbol maçını izlemek için geçmişten bugüne bazı sebeplerimiz oldu. Rakibinin kafasını karıştıran, kaç kilometre hızla koştuğu, topu sanatını icra eden bir ressamın fırça darbeleri gibi vurması, kolundaki pazubandının anlamı ifade eden ya da en basitinden formasıyla verdiği savaş, bunlardan bazılarıydı. Ve 12 yıldan fazla bir süredir Cemil Usta’yı çeşitli sebeplerden izledik. Bazılarımız kaybetmesini, bazılarımız kazanmasını isteyerek. Ve belki de adını ilk defa duyduğumuz şu günlerde. Vefa sorusu başı çekiyor!

Neden? Çünkü Usta futbolu noktaladığı yıllardan 2003 yılına kadar hatta 2019-2020 futbol sezonuna kadar esamesi okunmayacak kadar bilinmiyordu.
1967 yılında Trabzon'un Gençlerbirliği takımında futbola başlayan, burada da üç sezon top koşturan Cemil Usta, o dönem 2. Lig Kırmızı Grup'ta mücadele eden Trabzonspor'a transfer olacaktı. 1973-74 sezonunda Karadeniz ekibinin 1. Lig'e çıkmasında önemli pay sahibi olan Cemil Usta'ya sezon sonu efsanesi olacağı kulübün kaptanlık pazubandı verilmişti bile.

Buraya kadar sorun yok. Aslında bildiğimiz rutin bir sporcu girişi, peki ya sonra? Nasıl oldu da Trabzonspor’un kupalarla dolu tarihinin simgesi, Türk futbolunda devrim yaratan kadronun baş aktörlerinden birine evrildi...
İşte bu sorunun cevabı o dönemki Avrupa’ya açılış serüvenin kırmızı kurdelesini kesecekti.
Trabzonspor kaptanı olarak 1. Lig'de iki şampiyonluk yaşayan Dozer Cemil, hem takımın sembol oyuncularından biri olmayı başarmış, hem de takımın en önemli oyuncusu olmuştu.




Öyleki, 1976-77 sezonunda Trabzonspor'un dünya devi Liverpool'u sahasında 1-0 mağlup ettiği müsabakadan penaltıdan attığı golle takımını galibiyete taşımış ve kulübün tarihine adını yazdırmıştı.
1978-79 sezonunda ise artık 32 yaşına basan Usta, kulüp satış listesine girerken, 'Ben Trabzonspor'un kaptanıyım. Başka bir takımın kaptanının arkasında sahaya çıkamam' diyerek futbolu bırakmıştır. Bu noktada vefa kelimesini irdelemek gerekiyor.
Ne kadar romantik olursanız olun, yaptığınız işin bir noktadan sonra mekanikleşmesi anormal bir durum değil. Ancak bu denle benimsenmiş takım ve oyuncunun vedası son noktayı koymamalıydı.

Cemil Usta’nın yazısı, bunlardan çok daha fazlasıyla alakalı ve çok daha başka şeylere de dokunuyor, sadece şu an burasıyla ilgileniyorum çünkü bu sene Cemil Usta sezonu. Son takımı ya da ilk takımı olacağını söylemesinin özel bir anlamı var. Kariyeri, başarıları, başarısızlıkları, iniş ve çıkışları değil mesele. Elbette onlar da önemli fakat olay burada başka bir şey var. “Vefa” veya adını unuttuğumuz romantik bir kelime de olabilir. Adını siz koyun!

Cemil Usta kendisi gibi takımın efsanelerinden Kadir Özcan ile birlikte 14 Ağustos 1983 yılında Orduspor maçının ardından jübilesini yaparken taraftarların 'Dozer Cemil'i olarak futbola veda ediyordu.
İlk Milli maçına 22 Eylül 1976 yılında Bulgaristan ile oynanılan 2-2 beraberlikle sonuçlanan özel maçta formasını giyerek çıkan Cemil Usta, bu maçtan üç hafta sonra oynanılan İrlanda maçı ile de son kez Milli formayı terletmiştir. Sezona adını verene kadar kaçımızın bi haber olduğunu tahmin ediyorum. Şans verin. Hoş geldin Cemil Usta sezonu!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.