2 Mart 2020 Pazartesi

Düzene Aykırı Olmak; Nando de Colo


Aslında bunu daha öncede paylaşmıştım. 2014 yılında Çin’de bir “Dünya Kupası kliniği” açıldı. Gidenlerin temel şikayetleri tahmin edebileceğiniz gibi: Brezilya’yla saat farkının yarattığı uykusuzluk, aşırı içki ve abur cubur tüketimine bağlı sorunlar, yüksek dozda heyecan kaynaklı histeri krizleri vb. Bugünlerde benim de o kliniğe ihtiyacım olabilir. Sebep: NBA düzenine alışmak hiç sanıldığı kadar kolay olmuyor. Tıpkı bizler gibi bu düzene alışamayanlar da var? Kim mi?

Bir dönem aklı NBA parkelerinde kalmış ve biraz da karışmış, Nando de Colo… Evet, halen daha EuroLeague’de ısınma turlarında olsa da, Avrupa’dan Amerika’ya geçen ender yeteneklerdendi. Ancak işler planladığı gibi gitmeyecekti. Ya da sanılanın aksine Avrupa standartlarını bulamayacaktı. Evet, hala EuroLeague şampiyonluğunun etkisinde ancak üzerinden çok sular aktı. Kupa bitti, şampiyon evine, elenenler hayatına döndü. Nando de Colo ise hala adaptasyon çalışmalarında!

Nando’yu nevi şahsına münhasır yapan da pek yabancı gelmeyebilir. Koçluğunu Erman Kunter'in yaptığı Fransa Ligi ekiplerinden Cholet Basket takımında oynamaya başlayarak ilk adımını attı. Nando, 2007-2008 sezonunda maç başına 15.0 sayı ortalaması ile iyi bir performans ortaya koyarak takımının Semaine des As kupasını kazanmasını ve Fransa Basketbol Kupası ile Eurochallenge'de final oynamasında önemli rol üstlendi. Onun ilk attığı adımlardı parkelerde fakat nam salacağından bir o kadar da habersiz…




2009 NBA Seçmeleri'ne katılmaya karar veren oyuncu 2. tur 53. sıradan San Antonio Spurs takımı tarafından seçilen De Colo, daha sonra 2009 yılında İspanyol ekibi Valencia BC takımına transfer oldu ve burada 2010 yılında takımıyla birlikte EuroCup şampiyonluğu yaşayacaktı. Bu kadarla yetinmeyecekti.
Bu, gelmiş geçmiş en Fransız mıydı? Nba maçları sırasında basketler bedenine sığmayan nehirler gibi akarken, devler bir bir avlanır ve minikler gürlerken heyecanla herkes aynı şeyi söyledi: Gördüğümüz en iyi Fransız olma yolunda bir şutör guard. Bunda yanlış bir şey yoktu, Nando harika başlamıştı, üstelik NBA takas olmuştu. Lakin mutlu değildi.

Nando, Spurs'de geçirdiği iki sene boyunca beklenen performansı ortaya koyamadı ve Spurs'ün NBA Development League'deki takımı Austin Toros'a gönderildi. Ve yine mutsuzdu. Onu daha verimli hale getiren coğrafya Avrupa’dan başka yer olamazdı. Olamıyordu.
İşte onun can alıcı noktası. 2016 yılında CSKA Moskova ile EuroLeague şampiyonluğuna ulaştı. Ayrıca 2016 EuroLeague normal sezonu ve dörtlü finalinin en değerli (mvp) oyuncusu seçildi. Sonrası malumunuz… Şampiyonluklar, her potayı bulan üçlük onun damarlarında akan kandı adeta…

Fenerbahçe’nin son dönüşü Nando de Colo’nun dönüşü gibi muhteşem olmadı. Bir süre bocaladı ama guard yokluğunda formayı kaptı. Taraftar eskisi kadar çok şey beklemese de Nando’yu reddetmedi, Nando’yu yeniden “en iyiler” arasında ismi geçecek mi bilinmez ama şu anda yeniden evinde basketbol oynuyor ve önemli bir görev üstleniyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.