28 Mart 2019 Perşembe

Nerede O Eski Hollandalı Futbolcular?


Bu sorunun cevabı bu metinde yer alacak ancak ben bu yazının öznesine mikrofon uzatmak istiyorum.
“İngiltere’ye normal hayatıma geri dönmek için gittim. İtalya’da oynarken David Beckham’ınki gibi bir hayatım vardı ama tekrar eski Ruud Gullit olmak istiyordum. Sokakta yürürken takip edilmekten, rahatsız edilmekten bıkmıştım. Mütevazı bir hayat özlüyordum ve buna kavuşmak için Londra’dan daha iyi bir yer düşünemiyordum.

Londra sokaklarında yaptığım ilk yürüyüşü hatırlıyorum. Kimse beni takip etmedi, kimse benden bir şey istemedi. O gün hayatımın en güzel günlerinden birisiydi.” Şimdi o ayağınızdaki pas, dilinizdeki o bağ çözüldü biliyorum. Efsane üçlünün birincisi. Diğer ikisi Marco van Basten ve Frank Rijkaard'tir. Futbolu da bıraksalar menajerlikten de kovulsalar dede de olsalar rahmetli de olsalar değişmeyecek gerçek bu muhteşem üçlünün halen daha Hollanda milli takımında oynuyor olmaları!

Gullit oynadığı her takımda futbolu zerafet ve güçle birleştirebilen ender oyunculardandı. Ac Milan'da oynadığı zamanlarda takım arkadaşları onun gücünün farkına varmışlar ve onun ayağına pas atmak yerine 5-6 metre uzağına atmayı daha uygun görmüşlerdi. ''nasılsa gullit gider alır'' derlermiş.
Saha içinde tek ilgilendiği topla oynamaktı. 10 numaralı bir futbolcu için hem oldukça teknik hem de oldukça güçlüydü. Genelde forvet arkası oyuncuların teknikleri dikkat çekse de Gullit özellikle gücü ile birleştirdiği çalımları ile dikkat çekerdi. 



En keyifli en verimli yıllarının Londra’da vereceği su götürmez bir gerçekti. Chelsea'nin başındayken 1997 senesinde FA Cup kazanmıştı. O kupa öncesi Chelsea'nin son lig şampiyonluğunu 1955, son lig kupası şampiyonluğunu 1965 ve son FA Cup şampiyonluğunu 1970'de kazandığını düşünürsek az buz iş yapmadığını anlarız. Gullit, Britanyalı olmayıp, İngiltere’de kupa kazanan ilk menajer olarak tarihe notunu düşmüştür.

Onun gözünde, İngiltere’de oynamak tıpkı cennete olmak gibiydi; Milan ise Gullit’in cehennemiydi. İtalya’da sürekli bir idmandan diğerine koşturmak ve hiç ara vermeden maçlara çıkmak, aksine  İngiltere’de ise sadece cumartesi akşamüstleri maç yapmak futbolunu artı yönde etkileyecekti. Gullit’in ağzından destekleyici bir örnek. “Milan’a minnettarım ve asla orada geçirdiğim zamanları unutamam ama Premier Lig’e gelmekle ve özgür bir hayata adım atmakla kendime göre çok doğru bir karar verdiğimi düşünüyorum.”

Bu da ilginç bir enstantene olacak ki, Hollanda efsanesi olup'da Ajax'da oynamayan topçu yoktur, fakat Gullit Ajax'sız Hollanda efsanesi olabilmiş tek adam. Küçüktük. Barış Manço gibi şarkı söyler ya da gullit gibi gol atardık. Küçükler bilmez, Barcelona, Real Madrid falan yoktu o zaman sadece Berlisconi'siz bir milan vardı. Ve de hayatını değiştiren Ruud Gullit…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.