4 Kasım 2021 Perşembe

Kuzey Işıkları

Norveç Okulu, kuzeyin sınırlarının dışına taşan, varlığını ve canlılığını başka topraklarda sürdürmeye devam ediyor. Norveç futbolu pek Avrupa standartlarına uymasa da, kalıbının ve ikliminin dışına taşan ekiplerden. O yüzden de başka topraklarda etkisini daha ağır hissettiriyor. Aslında ezimete uğrattığını söylersek pek de abart olmamış olur.
Futbol, taraftar ve heyecana son birkaç yıldır aç durumda. Lakin kuzeyde durumlar farklı. Kemik bir taraftar o heyecanı sıcak tutuyor. Ama yeterli değil. 2021 sezonu başlamadan önce Avrupa Kupaları öncesi takımların televizyon kumandamızla olan ilişkilerine göre bir sıralama yapmaya kalkıştım. Derdim şampiyondan çok, ismini duyduğumuzda bizi televizyon karşısına geçirecek veya tam tersi o gün yıllardır yapmadığımız en sıkıcı işleri bitirmemizi sağlayacak takımları bulmaktı.

2019 yılı başıydı. Bodö Glimt bir önceki sezonu küme düşme hattının üç puan üzerinde 11. sırada tamamlamış, spor yorumcuları onları 2019 sezonu için küme düşmenin en büyük iki adayından biri olarak göstermişti. Çok da haksız sayılmazlardı.
Ligde ilk üç maçlarını kazandıklarında herkes büyük bir şok geçirdi. Tabii bu sadece bir başlangıçtı. 16 takımlı ligde 19. haftayı liderlik koltuğunda geçtiler. Sonda biraz yolları şaşmadı değil ve ligi Molde’nin ardından ikinci sırada bitirdiler. Hiç fena sayılmazdı. Denediler fakat şampiyonluk için yetmedi. 2020 sezonundaki başlangıçları ise bir hayli görkemliydi. İlk 10 maçta fire vermeden 30 puan topladılar ve bir daha da arkalarına bakmadılar.

Norveç’in bu mütevazı takımı nasıl olmuştu da iki senede zirveye oynayan, gol rekoru kıran bir takım haline gelmişti, sırları neydi, başarıda saklı olan tarif nelerdi gibi soru sarmalı sarmıştı.
Aslında her şey 2017 yılının başında başladı. Çok da geriye şey yapmamak lazım! Yeni bir yapılanmaya giden Bodö’de teknik direktörlüğe bir önceki teknik direktörün yardımcısı Aasmund Björkan getirildi. Onun yardımcısı ise Kjetin Knutsen oldu. O sezon Norveç 2. Ligi’nde mücadele eden takım açık ara farkla şampiyona olarak tekrar en üst lige yükseldi.



2018’de ise Björkan sportif direktörlük görevine geçti ve Knutsen de takımı devraldı. 4-3-3 sistemini oturtan Knutsen kulübün transfer politikasını da kökünden değiştirdi. Uzun yıllar alt liglerde çalışmasının avantajıyla takıma potansiyeli yüksek, genç ama pek göz önünde olmayan isimler kazandırdı. Aynı zamanda oyun mantalitesi de baştan aşağı değişti. Kendilerine Klopp’un Liverpool’unu örnek aldılar. Yani hücum presle birlikte daha çok rakip yarı sahada oynayan, enerjik ve dinamik bir takım olmayı hedeflediler. Sahaya bu kadar fazla enerji koymak için yaş ortalamasının düşmesi gerektiğini bilen Knutsen-Björkan ikilisi, ki kendilerine Norveç’te “Dream Team” (Rüya Takım) diyorlar. Kesinlikle katılıyorum.

Artık bir cazibe merkezi haline gelen Bodö, genç yeteneklerin transfer olmak istediği bir takım haline geldi. Çünkü biliyorlar ki burada hem oynanan futboldan keyif alacaklar hem de kendilerini geliştirip Avrupa'nın devlerine transfer olma şansı elde edecekler.
O şansı Jose Mourinho karşısında elde edeceklerdi. Velhasıl, Jose Mourinho'nun büyük umutlarla göreve getirildiği İtalya kulübü, karşılaşmadan hezimetle ayrıldı. Bodo Glimt, karşılaşmadan 6-1 galibiyetle ayrıldı ve liderliğe yükseldi.

55 bin nüfuslu bu küçük şehrin takımı Norveç’te tarihin akışını değiştirdi. İlk kez Kuzey Kutup Dairesi’nin kuzeyinde olan bir kulüp şampiyonluk yaşadı. Elde ettikleri zafer bir günde gelmedi elbette. Ortaya bir vizyon koydular. Bunda ısrar ettiler. Çok çalıştılar. Pes etmediler. Ve en sonunda da ipi göğüslediler. İşte bu kadar basit.
Daha önceki yazıların aksine, bu yazının bir kahramanı olmayacak. Çünkü İzlanda için böylesi uygun olurdu. Stereotiplerden kaçmak isterken sanırım yine onlardan biriyle bitiriyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.