17 Aralık 2019 Salı


Öyle bir atlet düşününki rakipleri sadece meslektaşları olmaya dursun. Hatta aynı zamanda siyasi mücadelenin simgesi olan aborjin atlete dönüşsün. Elbette ki böyle bir isim var. Zira 2000’leri sıcağı sıcağına yaşayan biriyseniz Cathy Freeman adını telaffuz etmemiş olamazsınız. Öncelikle bu siyasi ideolojiden, bu başarılara nasıl geldi ona değinmezsek haksızlık etmiş oluruz.
Tartışmasız dünyanın en önemli spor organizasyonu, Olimpiyat Oyunları. Bu büyük spor organizasyonunun tarihinden tarihe altın harfler ile yazılmış anlara adım atmak için ne tür zorluklara göğüs germek gerek. Şöyle alalım.

Cathy sadece beş yaşındayken atletizme merhaba dedi. Üstelik bu durumu sıra dışı yapan ise; üvey babasının destek vermesi bir yana koçluğunu da üstlenmesi cabası. ilk koçu ve ardından kariyeri boyunca önemli bir etkiye sahip olan üvey babası, Romen Mike Danila tarafından profesyonel olarak koçluk yapmak için kolları sıvamıştı ve ilk işi; sıkı ve donanımlı bir eğitim reformuna gitmek oldu. Tek kelime ile harikulade!

100 m, 200 m koşu ve yüksek atlama dallarında bölgesel ve ulusal şampiyonluklar kazandı ve çığır açan sezonda bende varım dedi. Bunu da taçlandıran ise, Auckland'da yapılan 1990 İngiliz Milletler Topluluğu Oyunları'nda yarışacak Avustralya 4x100 bayrak takımına seçilmesiydi.
Bayrak takımının altın kazanmasıyla 16 yaşında bu başarıya ulaşan Freeman aynı zamanda İngiliz Milletler Topluluğu Oyunları tarihinde altın madalya kazanan ilk Avustralya Aborjini oldu. Haleti ruhiyesi o denli değişti ki madalyalara, şampiyonluklara alışan ve daha fazlasını isteyen bir atlete dönüşmüştü.




Şimdi hazırlanın çünkü 90’lar turuna başlayacağız. 1996 Atlanta Olimpiyatları'nda 400 m'de 48.63'lük derecesiyle kırdığı Avustralya rekoruna rağmen Fransız Marie-José Pérec'in ardından ikinci olabildi. Ertesi yıl Atina'da yapılan dünya şampiyonasında Pérec'in katılmaması sonucunda 49.77 ile altın madalyaya uzandı. Aynı yıl içinde Oslo'da ayağından sakatlanması nedeniyle yaklaşık 1 yıl pistlerden uzak kalmak zorunda kaldı. 1999 Dünya Atletizm Şampiyonası'nda tekrar 400 m'de altın madalya kazanarak dünya şampiyonu olacaktı. Bir solukta okumak nasıl kolaysa bu noktaya koşmak tarifsiz.

Zafer serisi 2000 yılında da en büyük rakibi Marie-José Pérec'in geri dönüşüne rağmen devam etti. Freeman'ın, Sydney'de düzenlenen 2000 Yaz Olimpiyatları'nda en büyük rakibi Marie-José Pérec'le karşı karşıya gelmeleri bekleniyordu. Ancak bu karşılaşma, Pérec'in Avustralya basını tarafından sürekli taciz edildiğini ileri sürüp olimpiyatlardan ayrılması nedeniyle gerçekleşmedi. Kendi evinde yarışmasının verdiği avantajla 49.11 saniye ile 400 m'de altın madalya kazandı. Sydney 2000 oyunları bir toplumsal barışmanın da sahnesi olmuştu.

Çok uzun süredir Aborjin toplumunun entegrasyonu konusunda sıkıntılar yaşayan Avustralya, bu oyunlar ile birlikte bir anlamda özür dileyerek toplumsal barışın yolunu açtı. Cathy Freeman da altın madalya alarak Avustralya bayrağını en yükseğe taşıdı. Belki Cathy’nin aklında ideolojik bir atlet olmak yoktu ancak o altınlarını barışçıl bir elçi unvanı ile kapanış çizgisine gelecekti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.