22 Mayıs 2019 Çarşamba

Sen Neymişsin Be Kawhi!

Konu NBA, konuk Kawhi Leonard, takım Toronto Raptors… hadi koltuklarınıza rahat bir şekilde yaslanın ve şu adama farklı bir gözle bakmanın garantisi içinde okuyun.
2017-18 sezonunun tamamını sakatlıklarla geçirdi, Kawhi’nin devri bitti mi acaba derken öyle bir pro performansı gösteriyor ki alkışlamak gerekiyor. 2 uzatmaya giden maçın son uzatmasında sakat sakat öyle bir performans gösteriyor ki ağzım açık şekilde izliyorum kendisini. Bir de şansı vardı aslında, Giannis’in 2. uzatmanın ilk dakikasında faul sebebiyle oyun dışı kalması da maçı ve maçın adamını Toronto’ya kaydıran bir diğer etken.

Sadece şu playofflar boyunca yaptıklarından iki tane film, sayısız da belgesel çekilir. Şu meşhur maç… yedinci maçın son saniyesinde maç kazandıran şut, sakat ayağıyla 52 dakika oynadığı maçın ikinci uzatmasında maçı tek başına kazandırması... 
“İnan Özdemir kawhi için, basketbol en fazla bu seviyede oynanabilir, dedi. Kaan Kural ben katılmıyorum, dedi. İnan Özdemir de ''sen daha fazlası olabilir mi diyorsun?'' diye sordu. Kaan kural'ın cevabı; ''ben bu kadar olmamalı diyorum.''

Kawhi Leonard göründüğünden çok daha farklı biri. Hayat hikayesi ise yürekleri burkan cinsten.
18 Ocak 2008 tarihinde, Leonard’ın babası, Mark Leonard, sahibi olduğu Compton oto yıkamacısında kimliği belli olmayan kişiler tarafından silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Babası öldürüldüğünde henüz 16 yaşındaydı. Yaşanan bu acı olayın ardından saldırıyı düzenleyenler bulunamadı ve faili mechul bir cinayet olarak konu kapandı.




Babasının ölümünden bir gün sonra lise maçında 17 sayı 4 asist ve 2 ribaunt ile mücadele eden Leonard, maç sonu verdiği demeçte; ” Basketbol benim hayatım. Sahaya çıkıp bu trajediyi unutmak istiyorum. Çok üzücü, babam eğer yaşasaydı burada beni izleyenler arasında olacaktı ” demişti. Hayatında duygusallığa yer bulundurmayan Leonard’ın tek hedefi daha güçlü ve başarılı olmak.
Lisedeyken koçları onu geceleri bile şut atarken sık sık gördüklerini söylüyorlar. Eksik olduğu yönlerini görüp ekstra antremanlarla sıkı çalışan ve oyunun her iki yönünde de etkili olmak için elinden geleni yapan Kawhi, tarflı tarafsız herkesi hayran bırakıyordu.

Leonard 2011 NBA Draft’ında 10. sıradan Indiana Pacers tarafından seçildi, fakat o gece San Antonio Spurs takımına George Hill karşılığında takas edildi ve NBA En İyi Çaylak Beşine girdi.
Spurs, 2012-2013 sezonunda finallere çıkmayı başarıp, Miami Heat ile karşılaşmıştı. Heat’in 4-3 kazandığı final serisinde “en değerli oyuncusu” seçilecekti. Leonard, Magic Johnson ve Tim Duncan’dan sonra bu ödülü kazanan en genç üçüncü oyuncu olmacaktı.


Toronto o olmasa elenmişti orası kesin. Normal sezon ve playoff sezonu bu kadar farklı takım az bulunur. Muhtemelen Kawhi'ı bu seneye kadar izlemeyen insanları toplamış superstar…  Sıradaki parça Toronto Raptors taraftarından kendisine gelsin; sen neymişsin be Kawhi!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.