3 Şubat 2019 Pazar

Bob Marley der ki; “Futbol Özgürlüktür”


“O büyük bir müzisyen olmasaydı, çok önemli bir futbolcu ya da antrenör olarak futbola hizmet etmesi sürpriz olmazdı” diyor Celtic ‘in efsane futbolcusu John Kelly Deans… Top, gitar, ot ve aşk! Sanırım herkesin birbirine pas attığı bir dünya hayal ediyordu Bob Marley.
Aslında o futbolu en ilkel haliyle seviyordu. Topa vur gitsin. Turnede ya da kayıt için stüdyoya kapandığı dönemde hemen her gün top oynar ve televizyonda futbol maçları izlermiş. Brezilya’dan Santos FC taraftarı ve Santos’ta 15 yaşında oynamaya başlayan Pele hayranıymış. Artık gerisi size kalmış.

“Derler ki, 1970 yılında başkent Rio de Janerio’ya gerçekleştirdiği bir Brezilya yolculuğunda, Bob Marley; Ariola plak şirketinden müzisyenler, Brezilyalı sokak çocukları ve 1970 Dünya Kupası kadrosunda da yer alan Brezilya Milli Takım oyuncusu Paoulo Cesar’ın da olduğu bir maça katılmış. Maçtan önce Marley’e Pele’nin forma numarası olan 10 numaralı Santos forması hediye edildi. Bob Marley gülümseyerek sırtına formayı geçirirken, şöyle dediği duyuldu: “Ben de Pele gibi, sahanın her yerinde oynayabilirim.”

Bob Marley’i aslında futbolcu olarak nitelendiremiyorsak, onun sebebi de klasikleşmiş şu sözünden geliyor; “Müziği futboldan önce sevdim. Futbolu daha önce sevseydim önceliğim futbol olabilirdi, ama futbol bazen tehlikeli olabiliyor, çünkü zaman zaman çok şiddetleniyor. Ben barış ve sevgi gibi laflar ediyorum şarkılarımda, ondan sonra da futbol oynarken adamın biri sert bir çelme takarsa birden öfkelenir ne yaptığınızı bilmez bir hal alırsınız.”



Zira günümüz futbolunu bir iki kelam ederek açıklamış Reggae müziğinin üstadı. Ancak ne var ki Bob Marley’i çoğu kimse futbol tutkusu olduğunu bilmez üstüne üstün, bu çizgideki birinin futbol topuyla aynı yörüngeye girmiş olması cidden inanması güç bir durum! Ama onun için “futbol özgürlüktür” tıpkı şarkılarındaki nüanslar gibi. O dönemlerde futbolun yakınından geçmeyen Jamaika için anlamlandırılamayan bir şarkıcıydı, ülkesi adına!
Elbette ki şarkıları, Rasta anlayışı ve ortalığı duman eden nefesleri öncelikli akıllara gelse de, o gizli kalmış mabedinde daha fazlasını saklıyordu.

Bob Marley’i ayakta tutan, ona sıkı sıkı bağlı olduğu futbol görüşü ne yazık ki sonunu da getirecekti. İngiltere’de 1977 yılında futbol oynarken, ayak parmağında bir yara olur. Yara enfeksiyon kapınca doktorlar kangren olmuş parmağının kesilmesini ister ancak Bob Marley hem sahnedeki performansının düşeceğini hem de Rasta anlayışına(Rasta anlayışına göre insan toprağa bir bütün olarak girmeli) ters olacağını söyleyip ameliyatı kabul etmez.

Böylece, kangren yolun sonunu hızlandırmıştı. Marley, Les Paul Gibson gitarı, marihuanası, bir İncil ve bir futbol topuyla gömüldü.
Bugün, modern futbolun endüstrileşmesi, hisse senetleri ve futbolcu değerleriyle ölçülen dünyasında, ölürken, oğlu Ziggy Marley’e son sözleri “Para hayatı satın alamaz” oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.