15 Ekim 2021 Cuma

Neden Olmasın Stephens

Forbes, son 1 yıl içerisinde en çok kazanan kadın sporcuları listeledi. Listede yer alan 10 kadından 9’u tenisçilerden oluşurken Naomi Osaka ve Serena Williams, bir kez daha 2020 yılında dünyanın en çok kazanan kadın sporcuları oldu. Evet, gündem hep erkeklerin kazandıkları ve daha çok kazandıkları… Lakin kazanamayanı pek konuşmayız. Esasında konuşmayı sevmeyiz. Bu sefer ana temadaki kadın ilk 10 listesine giremeyelerden.
Sloane Stephens, 2017’de Amerika Açık şampiyonluğu ve 2018 yılında kıyısından döndüğü Fransa Açık ikinciliği ile epey listeyi zorlayan kesimin içindeydi. Ancak yeni yeni parlayan isimlerden ve malum hastalıktan iyice içine kapanan oyuncu profiline evrildi.

Sloane Stephens, etrafında ölü bedenlerle büyüdü. Çok enteresan aile mesleği sayesinde… Ailesinin bir cenaze evi vardı. Bu yüzden ergenlik yılları cesetlere dolu dondurucuların yanında, bedenleri cenaze için giydirerek ve ailesini cenaze arabasıyla bir yerlere götürerek geçti. Bir keresinde bir grubun önünde ağladığı için yas tutanlarla selamlaşması yasaklandı. Hobileri arasında ceset yakmak ve mumyalamak var. Ve evet, bunun garip olduğunu kendisi de biliyor.
Hayatını fazlasıyla etkileyen bu aile dışının önüne geçen bir şampiyonluk var artık. O şampiyona öncesinde de ayak sakatlığı ile boğuşup, sıfırdan başlama modunu açmıtı ki, öyle olmadı.

Kortlardan ayrı kalmak Stephens’ı o kadar derinden etkilemişti ki, dönüşünün ardından katıldığı beşinci etkinliğin sonunda, tenis tarihinin en iyi geri dönüşlerinden birini yapmış olarak Arthur Ashe Stadyumu’nda ellerinde Amerika Açık kupasıyla duruyordu. “Kesinlikle farklı bir manzaraydı.” diyor Sloane, “Oynamayı özlemiştim. Hayatım boyunca ilk kez gerçek dünyanın büyük bir kısmını tecrübe etmiştim ve yarı yetişkin olmuştum. Gerçekten çok iyiydi.” Ancak 2018’in sonlarında antrenörü Kamau Murray ile ayrıldıktan sonra, bu sezona favorisi toprak kort sezonunun hemen öncesinde yaptığı altı galibiyet ve altı mağlubiyetlik kötü bir dereceyle başladı. Sloane, bu durum için “Oradaydım ama sanki orada değildim. Fiziksel olarak korttaydım ama aklım orada değildi.” diyor.


Eğer yapabilirse, sporuna hükmedebilir. En iyi halindeyken, yaşıtlarından farklı bir sporu yapıyormuş gibi gözüktüğü zamanlar var. Vuruşları keskin ve ne yapmak istediğini bilen hamlelerdi. Çoğu oyuncu ya hücumu seçer ya da savunmayı ancak Stephens için bu ikisinin arasında bir fark yok. Kendisi hızlı bir oyuncu ve üstten falsolu sert bir forehand’i herhangi bir savunmayı yerle bir edebilir. Stephens hem hücumla hem de savunmayla kazabilir bir tarza sahip. Ama onun en önemli kusuru hızlı ayakları hareket etmeyi bıraktığında bunu çözmeyi reddetmesi.

Wimbledon'u sallayabilir, Roland Garros'ta tarih yazabilir, Grand Slam'de başarısına başarı eklemesi de ihtimaller arasında. Kadın tenisçilerin kan, ter ve gözyaşı; ama en çok da başarılarla dolu zamanları kadar, bu başarıya giden yolda çektileri çetrefilli yolları anlatıyor Sloane Stephens. Tenis gibi bireysel bir sporda yaş ve güç, eğer bunun peşindeyseniz, beraberinde sorumluluk getiriyor.Sorumluluğunu alan ödülünü de alıyor elbette.
Kimse ne yapacağını bilmiyor ama oyunda olduğu, yürüdüğü ve yaşadığı sürece ondan korkulmaya devam edecek.

Forbes, son yıllar içinde en çok kazanan kadın sporcuları listeledi. Listede yer alan 10 kadından 9’u tenisçilerden oluşurken Naomi Osaka ve Serena Williams, bir kez daha 2020 yılında dünyanın en çok kazanan kadın sporcuları oldu.
2019’da da dünyanın en çok kazanan on kadın sporcısından dokuzu tenisçilerden oluşuyordu. Bu tenisçilerden biri neden Stephens olmasın ki! Yaşını da göze alırsak, hızlanması gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.