2 Eylül 2021 Perşembe

Durantula

Her oyuncunun giymek istediği özel numaralar vardır. Bazılarının uğurlu sayısıdır bu, bazılarının ise ailesinden bir kişinin doğum tarihi ya da akılalmaz başka senaryolar vardır. Kevin Durant’in da tam olarak burada söyleyecekleri var.
Kariyerine başladığından bu yana aynı numarayı giymesinin ise çok farklı bir nedeni var. Basketbola başladığı yer olan Amatör Atletizm Birliği’nden. Burada onun baş antrenörlüğünü yapan ve deyim yerindeyse kariyerini ona borçlu olduğunu söyleyen Durant, antrenörünün 35 yaşında hayatını kaybetmesi nedeniyle bu forma numarasını giyiyor. Ve o günden beri de sırtında taşıyor.

Babasının onları terk etmesi, annesinin ise aileye bakmak için çalışması nedeniyle büyükannesi tarafından büyütüldü. Çocukluk yıllarında spora, özellikle de basketbola ilgisi olan bu genç adam profesyonel kariyerine Amatör Atletizm Birliği’nde başladı. Ailesinin yaşadığı zorluklar nedeniyle sık sık taşındılar ve bunun nihayetinde birçok takımda forma giydi. Lise kariyerine National Christian Academy’de başlayan ve burada iki yıl forma giyen Durant, daha sonra Oak Hill Academy’de forma giydi. Gösterdiği başarılı performans ve o yaşıtlardaki arkadaşlarına göre daha atletik olan KD, Montrose Hristiyan Lisesi tarafından kadroya katıldı.

Tarihler 2006 senesi gösterdiğinde liseden mezun olan bu genç adam, kolej kariyeri için en ünlü takımlardan bir tanesi olan Texas Üniversitesi ile anlaştı. Lisedeki iyi performansını burada da devam ettiren Durant, o sene içerisinde oynanan Tec Red Raiders maçında ortaya koyduğu inanılmaz performansla adeta herkesin ağzını açık bıraktı(37 sayı-23 ribaund). O sezonu sayı krallığıyla tamamlayan bu doğuştan skorer isim, birçok ödüle layık görülürken aldığı kararla 2007 yılında NBA seçmelerine gireceğini açıkladı. Bu karardan sonra Texas Üniversitesi onun giydiği 35 numaralı formayı emekli etti.
Seattle Supersonics tarafından birinci tur draft seçimlerde ikinci sıradan seçilmeyi başardı. Kalitesini kolej yıllarından itibaren gösteren Durant, NBA’de yer aldığı ilk senede 20.4 sayı, 4.4 ribaund ve 3.3 asist ortalamalarıyla oynayarak hem yılın çaylağı ödülünü hem de yılın birinci çaylak beşinde yer alma başarısı gösterdi.



Oklahoma City Thunder, Kevin Durant’taki müthiş parıltıyı görünce, şampiyonluk yolunda iddialı bir kadro kurma amacıyla o sene kadrosuna Russell Westbrook’u da kattı. Önündeki iki yıl boyunca,
önce 2009 All-Star organizasyonu kapsamında Çaylaklar Maçı’nda görev alan Durant burada 46 sayının altına imzasını atarak, Çaylaklar Maçı’nda bir oyuncunun en fazla üretebileceği sayı rekorunu kırmıştı. Gittikçe daha da tecrübe sahibi olan ve Westbrook’la çok iyi bir uyum sağlayan Durant, 2012 yılında kariyerinin ilk NBA Finali’nin oynama başarısı gösterdi. O dönemde Chris Bosh’lu, Dwayne Wade’li ve LeBron James’li Miami Heat’e 4-1 kaybetse de çok fazla tecrübe, başarı kazandı.

Oklahoma City Thunder ve Kevin Durant birlikte tam 9 sene geçirdi. Bu sürede Durant, sergilediği performansla kulüp tarihine adını altın harflerle yazdırmayı başardı ve en çok sevilen Thunder oyuncusu oldu ta ki…
Bir 4 Temmuz günü Durant’ın Golden State Warriors’a katılmasını açıklayacağı güne kadar. Bu karar herkes tarafından oldukça eleştirilirken, Durant’in sadece şampiyonluk kazanmak amacıyla oraya gittiğini ve takımını sattığını düşünenlerin sayısı hiçte az değildi.
2017 ve 2018 yıllarında peş peşe iki kez NBA şampiyonluğu yaşayan koca adam, oynadığı oyun ile sus payını verecekti.

Yaz günlerinin sıcak sıkıcılığının üzerine gelen, işin devamlı yokuşa sürüldüğü transfer görüşmeleri canımızı fazlasıyla sıkmıştı. Hatta artık Kevin Durant’ın eski halinden ümidini kesenlerin sayısı da epey fazlaydı. Ama o hep bu oyuna hayat veren, düşüşte de olsa ışık yakan koca adam NBA ve basketboldan nefes aldığını ispatladı.
Tam adıyla Kevin Wayne Durant. Ya da aşina olduğumuz lakaplarıyla ‘’Durantula’’ veya ‘’KD’’…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.