8 Nisan 2021 Perşembe

Altın Kız

Hollanda, bisiklet tarihi boyunca her zaman büyük isimler çıkarmayı başarmış bir ülke oldu. Ancak bu isimlerin içerisinden yalnızca küçük bir grubu en iyisi olabilmeyi başardı. Hollanda’nın olimpiyat şampiyonu “Altın Kız”ı, Anna Van der Breggen ise şimdiden en iyilerin içinde dahi ayrıcalıklı bir yere sahip…
Tarih tam karşımda duruyordu, görmemek imkânsızdı. Bir bisikletçi kılığına girmişti, yerde yatıyordu, sakatlanmıştı. Ancak asfalt yol ile olan ilişkisi çok daha geriye dönüktü. 7 yaşındayken, abisi ile beraber yerel bir bisiklet kulübünde yarışmaya başlayacaktı. Sonrası malumunuz. Çok ayrı, özel bir öykü değildi aslında Anna Van der Breggen’in sahip olduğu. Ülkenin bisikletçileri yüzyıldır bu sporu yapabilmek için hemen evlerinden dışarıya çıkmaları yeterli olacaktı.

Breggen için tipik bir Hollandalı serzenişiyle başlamış iki tekere. Sosyalleşmek adına aracını seçmişti henüz çocukken. Ardından kendisini Hollanda’da “dike benden races” olarak adlandırılan ve çocukların normal bisikletleriyle katılabildiği yarışlarda bulacaktı. Bu yarışlardan sonra artık bisikletçi olmak istediğini anlayarak, sosyalleşme aracını bir “tık” üst seviyeye taşıyacaktı. İlk başlarda profesyonel olması pek de onun gelecek planlamasında olmasa da, farkında ve hedefi olmadan kendiliğinden gelişti podyum maceraları. Anna Van der Breggen için, bir hedef olacaktı. Profesyonel kadın bisikletinin her geçen yıl daha da büyümesinde önemli rolü üstlenenlerden. Lakin hala gidilecek uzun bir yolun olduğu aşikar.

Rabobank-Liv’de geçen üç yılın ardından kadın bisikletinin dominant ekiplerinden Boels Dolmans’a geçerek, bu takımda kendini ilk günden itibaren gerçekten evimde gibi hissettiğini ispatladı Ve eğer 2018 sezonun ilk yarısında elde ettiği sonuçlara da bakacak olursak, gerçekten bir takım gibi yarıştığımızı görürsünüz. Bu kişilere bağlı kalmadan, takım halinde yarıştığımızın bir ispatı aynı zamanda. Bir de üstüne tatlı niyetine Rio Olimpiyatları madalyası…
Olimpiyatlar bir sporcu için gerçekten de eşsiz bir tecrübe olmalı. Tüm dünyanın gözlerinin üzerinde olduğu bir organizasyon ve tabii elde edilen altın ve gümüş madalyaların da bu deneyimimin eşsizliğinde katkısı çok büyük. Her şeyin ötesindeyse, çevrenizde en üst seviye uluslararası atletlerle aynı olimpiyat köyünde bir arada olmak başlı başına unutulmaz bir tecrübe olması için yeterli bir sebep.


Başarılarının yanına “yıldız” kadınlardan aldığı gücü de yadsımıyor. Yıllar boyunca kadın bisikletinin efsane isimlerinden Marianne Vos ile aynı takımda yarışarak, ondan öğrendiğini uygulamaya koyabilen ender kadınlardan.
Vos’tan alığı güçle 2015’in ardından Giro Rosa’da bir kez daha zafere ulaşması pek de kolay olmayacaktı. O yıl Giro Rosa alışılmışın dışında bir parkura sahipti. Yine de tur sonunda kadın bisikletinin en prestijli yarışlarından birini bir kez daha kazanmanın gururunu yaşadı Breggen. 2018 yılı ile birlikte bir sezonda üç Ardennes klasiğini de kazanmayı başaran kadınlarda ilk, tarihte ise üç bisikletçiden biri olan Hollandalı “Altın Kız” gıpta ettiriyor.

16. kez koşulan Kadınlar Omloop Het Nieuwsblad yarışı, sezonun daha erken olan organizasyonlarının pandemi sebebiyle iptal olması nedeniyle, kadınlar takviminde de Avrupa’da sezonu açan yarış oldu.
Dünya Yol Şampiyonu Anna van der Breggen gökkuşağı mayosuyla çıktığı sezonun ilk yarışında podyumun zirvesinde yer almayı başardı.
Gökkuşağı mayo ise son tırmanışa kadar hamlesini yapmak için bekledi. Van der Breggen, atağını yaptı ve rakipleri ona yetişmekte başarısız oldu. Sonuç; son pedalına basmaadan podyumdan veda olacaktı…

Anna van der Breggen bu yıl sonunda emekli olacak ve kariyerine yönetici tarafında devam etmesi bekleniyor. Hollandalı gökkuşağı mayoyu kazandığı dünya şampiyonasından beri katıldığı dört yarışın ikisini kazandı. Sadece Breggen değil, bütün bisikletçilerin kaderi aynı şekilde gelişti. Kitaplarını okuyun, hayat hikâyelerine bakın, benzer duraklar göreceksiniz. Ülkeden ayrılmak ya da ayrılmamak. Uluslararası kulüplere gitmek ya da gitmemek. Ülkesinde kalmak ya da kalmamak. Gökkuşağı mayoya dönmek ya da dönmemek. Bütün mesele aslında bu. Anna Van der Breggen’de tam olarak bunların dışına çıktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.