29 Kasım 2016 Salı

Ve Oleg Tinkoff!

Paranın her kilidi açacağını düşünenlerden olmak ne denli doğru, tartışma konusu. Ancak öyle ciddi meblağlar söz konusu ki, ürettiğimiz her türlü aksi tezi çürütüyor. Hele ki futbolda kara borsa misali paralar kazanılıyor. Ve bu ne yazık ki ticarete dönüşen “spor endüstrisi” biçimine dönüştü. Bir de şike, iddia ve doping boyutu var. Bu konuda bisiklet epey yara aldı. Maalesef sarabilmiş değil.

Her geçen gün bir yenisini ekleyerek büyüyen skandallar dur durak bilmiyor. Zira bisiklet sporunun gelişmesi için birtakım ataklarda yok değil. Rus iş adamı Oleg Tinkoff, ismi bir anda aşina olamayacağımız bir milyarderden başka isimmiş gibi gelmiyor. Keza bu adın altında son yılların en büyük bisiklet takımlarından Tinkoff’un sahibi yatmakta.

Medyatik bir kişiliğin yanı sıra iki teker ile özümsenmiş bir ruh var onda. Fazlasıyla gazete ve dergilerin manşetlerinde yer alan ve sansasyonel haberlerin peşinden koşan Rus iş adamına yükleniyor olmak serbest bu noktada. Lakin bisiklete verdiği değer yadsınamaz.

Aslında temelinde Danimarkalıların; iletişim, sadakat, bağlılık, saygı ve ekip ruhunu bir araya getirmek amacıyla kurduğu daha sonra Oleg Tinkoff'un dahiyane Rus zekasıyla bütünleştiği bir takım haline geldi. Tabi yanına yandaş bir sponsor alarak yoluna devam etti.


Uzun bir sponsorluk anlaşma sürecini süzgecinden geçirerek Saxo Bank ile ilerleme kararı aldılar. Bunlar beraberinde çok daha fazlası ile dönecekti. Alberto Contador, Peter Sagan, Pavel Brutt, Ivan Basso gibi pedalları dahil edip büyük sükse yaparak başlangıç yapacaktı.
Daha taze bir hatırlatma;2016 yılı içerisinde Dünya Yol Yarışı ve Avrupa Yol Yarışı şampiyonaları altında Tinkoff - Saxo Bank formasını birincilik ile terleten Peter Sagan'dan başkası olamazdı.

O da tıpkı Oleg Tinkoff gibi medyanın göz bebeği olanlardandı. Hatta bazen abartmasıyla tanıyoruz. Tahayyül etmesi zor olsa da bu ikili zaman zaman bir sonraki yılın kutlamalarını erkenden yapıyordu. Haklı kısımları var! Ve bu bisiklet tutkusunun sadece heyecan verici tarafını değil, sorunlu kısımlarını da ayaklar altına seriyordu. 

Tinkoff madencilik eğitimi alırken, kendisine bir yol bisikleti aldı ve artık onun damarlarında o tutku dolaşıyordu. Zaten hiçbir zaman madencilik üzerine çalışmadı. Esasında bisiklet pedalına da basmıyordu. En azından o dönemler için...
Hazır bir yemek şirketi ve peşi sıra bira fabrikası! Bütün hikaye bundan ibaret. Bir de ileri görüşlülüğü ve biricik sevgilisi bisiklet... Zaten gerisini biliyorsunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.