Rüzgar misali bir amaç uğruna savrulmaktan “ben ne
yapıyorum” sorusunu sorana kadar yıllar yıllar geçmiş oluyor. Bunun sonucunda
asıl olmamız gereken yerde olacağımız gemiyi kaçırmış oluyoruz. Zira bu durum
sporcular için rüzgârdan çok tufan etkisi yaratabiliyor. O zamanlamayı
ayarlanmadığı takdirde sıradan bir sporcunun ötesine geçemiyor.
Hiçbir hırsın ve başarının beklenmediği bir ortamda, hayal
kurmak imkansız. Ancak en sevdiklerimizden; imkansızı gerçeğe
dönüştürebilenleri hayranlıkla izlemek! Kendini izleten ender kadın
basketbolculardan, en doğrusu antrenörlerden Marina Maljkovic…
Yüzündeki hırs ve heyecan ders olarak okutulsa “hayır”
demeyiz. Denmemeli! Çünkü yeterince bastırılan kadınların en azından paradigma
olarak önümüze sunulmalı, ateşlemeli! O isimlerden biri Marina Maljkovic.
Fransa’nın Abeilles de Rueil takımının genç kızlar
kategorisinde oynarken asistan koçluk görevi omuzlarında hiç de ağırlık etkisi
yaratmayacaktı. Kendisinin saha içi mi yoksa saha kenarı tarafında mı olacağını
gözüne kestirmişti. Hem takımda oynayarak oyunun içindeydi hem de dışarıdan
gözlemleme mertebesine ulaşacaktı.
Bu istekler Maljkovic’i karşılıksız bırakmayacaktı.
Sırbistan’ın 3. Lig takımlarından KK Usce’nin başına getirilerek (kısa sürede
asistan koçlukta terfisini alarak) kafasında oluşturduğu planları işletecekti.
3. Lig takımını fire vermeden iki yıl içinde 1. Lige çıkarıp, iddiası olan bir
takıma dönüştürdü. Tek başına takımlarını değil, kendisini de!
Asıl sorun dışarıdaki zafere kolay yoldan ulaşmaya çalışan
takımlardaydı. Maljkovic ilk keşfeden ilk hamlesini yapmıştı bile. ZKK Hemofarm
takımı vakit ve nakit kaybetmeden transferi gerçekleştirmişti. Bilakis burada
da Sırbistan’da elde edilebilecek bütün başarıları yastık altı yapacaktı.
Hedeflerinin daha da büyüten Marina Maljkovic şöhretiyle nam
salmış Partizan takımına imzayı atacaktı. Pek tabi ki kadın takımına. Kendini
kadın sporuna adamış olduğunu Partizan takımıyla ispatlayacaktı. Kısaca
Sırbistan kariyerini açıklamak gerekirse; lig şampiyonluğu yaşadığı takımların
arkasında hep “yılın koçu” unvanı olacaktı. Ve daha sonra dışarıya açıldı.
Aslında çok da yabancısı olmadığı Fransa’ya uzandı. Lyon’a… 2011 yılı
itibariyle Sırbistan Milli Takımın başında, 2015 Avrupa Kadınlar Basketbol
şampiyonu yapacaktı.
Üstelik bu Sırbistan tarihinde de bir ilk olacaktı. Son sezonda da takımının başına “acil” koç arayan Galatasaray, Maljkovic’in kapısını çalacaktı. İşin aslı uyuyan bir takımı uyandıracaktı 35 yaşındaki Marina Maljkovic!
Üstelik bu Sırbistan tarihinde de bir ilk olacaktı. Son sezonda da takımının başına “acil” koç arayan Galatasaray, Maljkovic’in kapısını çalacaktı. İşin aslı uyuyan bir takımı uyandıracaktı 35 yaşındaki Marina Maljkovic!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.