Dolmuş taşmış tribünler, heyecan dorukta bir maç veya mutlaka kazanılması gereken 3 puan, normalde futbolun doğasında olan anlar. Bir de futbolcuların tarafından yaşananlar... Öncelikle merceğimi yeşil sahalara değil de, futbolcuların ve atmosferin rengi tribünlere çevirmek istiyorum. Takımını destekleyen çoğu insan stadyumun havasını solumuştur. Bilet bulmak sancılı bir süreçken, tek başınıza gitmek zorunda kaldığınız maçlar bile olabilir. Bu arada artık bilet bulmak "passolig" uygulaması sayesinde boş tribünlerde "nerede otursam, yer seçsem" mantığına dönüştü.
Tribünlerin yarısının dolduğunu görünce sevinir hale geldik. Neyse konudan fazla çıkmadan, sağ şeritten yavaş yavaş geliyorum. Tek başınıza sıkıcı bir maç gibi dursa da, yanınıza oturan hiç tanımadığınız kişiyle kardeşten öteye geçebiliyorsunuz. 90 dakika boyunca sohbet koyulaşır, gol veya gollere sevinirsiniz, daha acımasızı birlikte küfür eder noktaya gelirsiniz.
Bu 1,5 saatlik tanışma sonunda numaralar alınır, tribün dostluğu dışarıya taşar. Her şeye rağmen o 90 dakikanın tadını yakalamak, kardeş gibi olmak tarifsizdir. Sahi artık iki kardeş yan yana maç izlediğini görebiliyor muyuz? Aynı takımı tutsalar yine çıkmaza girdikleri bir konu çıkıyor.
Bir de bu kardeşlerin aynı takımda oynadıklarını düşünün. Gerçekten düşünün! Çünkü böyle kardeşler var. Hem de sorunsuz kardeşliğin örneği.
Aleksey ve Vasiliy Berezutskiy Kardeşler. CSKA Moskova'nın yıllanmış oyuncuları, 2001'den beri. İki kardeş Rusya'nın dondurucu soğunu küçücük yaşlarda FC Moskova takımın çamurla karışmış yeşil sahalarıyla tanıştılar. Bu tanışıklık yalnızca 1 yıl sürdü. Vasiliy CSKA'dan gelen transfer teklifine hiç düşünmeden imza atmış, fotoğrafçılara poz verirken buldu. Bu zamana kadar muazzam ikili olmuşlardı. Chernomorets'teki başarısızlığın ise zıt düştüğü ikizinden başkası değildi.
İkisi de stoper mevkinde deyim yerindeyse kuş uçurtmuyorlar, bilakis hızlı ataklarıyla orta sahaya destek için koşuyorlar. CSKA'ya gelmek için nazlanan Aleksey iki ayağını da kullanabilen nadir savunma oyuncularından.
Nasıl oluyor da Chernomorets'teki aynı oyuncu buradaki oyunuyla satır aralarındaki boşlukları dolduruyor! Ne dedikleri, nasıl dedikleri, bu takımda olacak mı vesaire... Sorular yanıt buluyordu kardeşlerin buluşmasıyla. Onlar Rusya'daki savunma oyunculuğu konusunda krallıklarını perçinleyip ama bununla yetinmek gibi bir niyetleri de yoktur.
İlginç bir istatistik iki kardeşinde 6 gol atarak futbol kültürünü zenginleştirip, önümüze sundular. Beğenip beğenmemek biz acımasız seyircilere kalmış durumda. Günümüzde spor, futbol, forvete boca edildiği için sanki defans koca bir boşluk. Üzerinden 14 yıl geçti ve hala aynı takımda istikrarlarını sürdürüyorlar. İstikrar en büyük silahları evet, hem gerçek hem de mecazi anlamda "kardeş" olmaları da büyük bir avantaj.
İlla aynı kanı taşımaya gerek. Tıpkı tek başınıza geldiğiniz maçta gol sevinciyle o hiç tanımadığınız kişiye sarılmak gibi. Veyahut Arda ile Alex'in derbi maçında sarılması gibi. Samimi duygularla sarılmak. Kardeş gibi! Biraz dramatik gibi lakin bunları bir düşünün, fanatizm sarmalına dönüşmeden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.