İspanya ve Almanya, Avrupa'da kurduğu futbol hegomanyasının görkemi kıtaları aşıyor. Keza basketbolda da. Şampiyonlar Ligi ve UEFA kupaları tüm dünyanın pür dikkatle takibe aldığı, finalistleri favorilere ekleyip, şampiyonu paylaşım rekorları kırabiliyor. Bir anlamda futbol demek Şampiyonlar Ligi heyecanı, adrenali demek. En azından Avrupalılar öyle sanıyor.
Bir benzeri de Güney Amerika'da kuruldu. Biraz vakit geçti üzerinden. Yankıları henüz yeni yeni cevap buluyor. Güney Amerika demişken Brezilya ve Arjantin'in kurduğu domino taşları yavaş yavaş yıkılmaya başlanıyor.
Copa Libertadores kelimesi Şampiyonlar Ligine eşdeğer bir kazanımla ilgi odağı olmayı başarıyor. Kısmen de Copa Sudamericana'da UEFA'ya tekabül ediyor. 2002 yılında kurulan turnuvalar artık sadece "Avrupa Monarşi"sinden konuşmak istemiyoruz sesleri, bir anlamda haykırışları yükseliyor. Aslında dünya da yenilmez, yıkılmaz takım veya organizasyonlar kalmadı.
Birbirine yakın ve mücadelelerin sergilendiği, kafa tuttuğu maçlar oynanarak, tüm seyircileri içine alan futbolu konuşuyoruz. Evet, evet Türkiye hariç. İlla ki baskın ya da bir adım önde olan sporcular veya takımlar olacak. Bu yüzden yolculuğumuz uzun. Amerika, güney kıtası... Hazır güneye yolculuk ediyoruz, söze Messi'nin bir cümlesiyle girizgah yapmak isterim. "Benim için iyi insan olmak, iyi futbolcu olmaktan daha önemlidir."
Sanırım bu düşünceye has insan/sporcu pek az! Manzara bunu tasvir ediyor, şimdilik. Her yıl klasik Avrupa turnuvaları gibi düzenlenen, daha sessiz gelen, büyüyen Sudamericana'nın farklı bir tadı var. Şahsına münhasır takımların, tarih yazdığı kupadır aslında.
2015'te de Sudamericana şampiyonu belli olalı saatler geçti, ne bir haber ne bir manşet var. Ya Avrupa'da olsaydı? Fakat Güney Amerika'da gümbür gümbür kutlama sesleri duyulmadı. O da şimdilik! Santa Fe takımı, Kolombiya'nın coşkulu takımı kupayı göklere kaldırırken aynı zamanda bir sonraki yılın Libertadores kupasına ismini yazdırdılar.
Hegomanya devletlerinden Arjantin'in, Huracan takımıyla finalde karşılaşan Santa Fe uzun beraberlik çekişmesinden sonra şampiyonu penaltılar belirledi.
Tanıdık bir isim de var. Kısa süreliğine Galatasaray'a transfer olan Robinson Zapata, kurtarışlarıyla hem kalesinde devleşti hem de takımının şampiyonluğuna elini uzattı. Efsane bir gün olarak yazılan manşetler, Kolombiya'nın da Copa Sudamericana'daki de ilk şampiyonluğu. Galatasaray'ın UEFA'daki şampiyonluğunu anımsayınca gözünüzün önüne getirebiliyorsunuz.
Gel gelelim sözüm meclisten dışarı (Amerika için) Güney Amerika'daki bu ataklar sayesinde artık yeni kupa heyecanları ve bunun için yeni takım araştırmalarına başlayacağız. Haksızlık etmemek gerek Agüero, Mascherano, Biaggio, Messi, Mondragon, Ospina, Neymar, Luis Suarez gibi futbolcular bize kendilerini Avrupa'da izleme şanslarını sunsalar da zira köken ve milli takımlar Güney Amerika'ya uzanıyor.
"La otra Mitad de la Gloria" (Zaferin diğer yarısı) bu deyim Copa Sudamericana şampiyonu söyleyen bir tabir. Bir diğer yarışı çok uzak ülkenin futbol mozaiğinin bizlerle tanışması...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.