Çocuklara pek seçme hakkı tanımayız. Ebeveyn elinden tutar ve çocuğunun geleceğini çocuğuna danışmadan yönlendirir. Bırakıp izin verildiğinde onlar yollarını adeta belirlemekte ustadırlar. İşte size bir çıraklık dönemi. Bir anne-baba ne kadar spordan uzaksa çocuğunu spora çeken mıknatıs vardır elbet. Helena Hantuchova Slovak tarihinin en önemli isimlerinden. Ülkenin tenis kraliçesi, şampiyonu, aynı zamanda Daniela Hantuchova'nın babaannesi.
Küçük yaşlarda merakla babaannenin kortlara gidişini izlemeyi bizzat canlı olarak gerçekleştiren Daniela bir daha da tenis ile bağlantısını koparamadı. Sadece tek tutkusu tenis de değil, 4-5 yaşlarındayken piyano çalmayı öğrenen, kulağının Chopin, Mozart gibi bestecilere verirken, ayakları onu kortlara götürüyordu. Her ikisinin eğitiminde saatlerce vakit ayrılması gereken disiplin şart. Dolayısıyla çocukluk dönemini baypas eden hem sporcu hem de müzisyen bir yetenekti.
Dünya 1 numarası olamadı ve Williams'ın domine eden yapısından ötürü edemeyecek bir fotoğraf önümüzde, teklerde en yüksek dünya üçüncülüğü olması bir yana karışık çiftlerde 4 Grand Slam'i kazanan, tarih sayfalarındaki 5 kadın sporcudan biri olmayı başarıyor. Bu tam anlamıyla uyum ve birbirini anlamanın yolundan gitmek demek. Oldukça özveri isteyen sistematik içerir.
Diğer sporculara göre klasik eğitim almış bir piyanist, onu kortların diğer yıldızlarından ayıran en dikkat çekici özellik. Bir diğer ilginçliği; WTA Tour'da en fazla 3 setli maç oynayıp (2-1) kazanan oyuncu olması. Buna eşlik eden bir takma isimle adını Daniela değil de "3 setin kraliçesi" olarak anılmaya başlanacaktı.
Tekler kategorisinde bu arada biraz mola veriyor. 2008 yılında çok yaklaşmışken Avustralya Açık'ta oynadığı yarı finale kadar. Zaten tekler de gösterdiği en büyük başarısı da bu, yarı final olmaktan öteye geçemiyor. Ancak Daniela Hantuchova şaşırtmayı seviyor. Sürpriz! Seyirciler adına da adrenalin yaratacaktır. Evet, belki o genç yetenek olmasa da 32 yaşında ve halen daha şampiyonlukları ve turnuvaları kovalıyor.
Bu yıl İstanbul Cup'a ilk kez katılan Daniela, tıpkı babaannesi gibi ülkesinin şampiyonu olan Çağla Büyükakçay'ı eleyip kortun tozunu toprağını yuttu. Her ne kadar daha sonra devamı gelmese de ülkemiz adını bir sonraki yıl için göz kırpanlardan. 2002 yılında Slovakya'nın tek Fed Cup zaferinin perde arkasında da yine Hantuchova var. Daniela Hantuchova ailesi nesiller boyunca Slovakya'da tenisin gelişebilmesi için büyük adımlar attılar ve torun bu bayrağı devir almışken çocuklara gelecek vaat ediyorlar.
Bu başarılara Indian Wells'te yaşadığı iki şampiyonluk onu Slovakya adına referans göstermekten alıkoyamıyor.
Çok anlamlı söylemiş Barış Abi (Manço).
Süper babaanne seni çok seviyoruz.
O büyük aşkları biz de yaşıyoruz.
Bugünkü genç kızlar yarının annelerindensin.
İnan gençleri anlayan bir tek sensin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.