Novak Djokovic ve Matteo Berrettini arasında oynanan finali yöneten Marija Cicak, Wimbledon tarihinde tek erkekler finalini yöneten ilk kadın hakem olarak parafını atacaktı.
Tenis sezonunun hatta Grand Slam’lerin içinde en prestijli turnuvalarından biri olan Wimbledon’ın tek erkekler finalinde Novak Djokovic, İtalyan rakibi Matteo Berretini’yi mağlup ederek 20. grand slam şampiyonluğunu kazandı.
Evet bu manşet şaşıracağımız türdendi değil. Belki 20. Grand Slam şampiyonluğunu alarak tarihe damgasını vuracaktı. Sırp raket, ilk seti kaybetmesine rağmen geriden gelerek arka arkaya 3 set kazandı ve Wimbledon’daki 6. şampiyonluğuna ulaştı. Djokovic, kazandığı şampiyonlukla en çok grand slam kazanan erkek tenisçi rekorunda Roger Federer ve Rafael Nadal’ı yakaladı.
Hırvat hakem, son 15 yıldaki bütün Wimbledon turnuvalarında maç yönetti. Cicak, 2014 yılında Petra Kvitova ve Eugenie Bouchard arasında oynanan Wimbledon finalinde ve 2018'de John Isner ve Kevin Anderson arasındaki Wimbledon tek erkekler yarı finalinde görev almıştı.
Yükseltilmiş ünlü sandalyede oturan Cicak, 1877'deki Grand Slam etkinliğinin başlangıcından bu yana Wimbledon tek erkekler finalinde hakemlik yapan ilk kadın olarak tarihe geçti. 43 yaşındaki Cicak'ın bir hakem olarak dikkat çekici görevinde, Petra Kvitova ile Eugenie Bouchard arasında oynanan 2014 Wimbledon bayanlar finalini yönetti. Hırvat, Ekaterina Makarova ve Elena Vesnina'nın Chan Hao-ching ve Monica Niculescu'yu mağlup ettiği 2017 çift bayanlar finalinin de hakemliğini yaptı.
Zagrebli Cicak, 15 kez art arda Wimbledon çimlerinde “oyun-set-maç” sesleri ile yankılandı. Ve ayrıca 2016'da Atina, Londra ve Rio'daki Olimpiyatlarda aynı şerefi gösterme fırsatı yakalamıştı. Olimpiyatlarda Cicak, tek bayanlar finalinde de hakemlik yaparak iyiden iyiye egemenliiğni eline almaya başlayacaktı. Altın rozetli sandalye hakemi aynı zamanda WTA Elite Takımının bir üyesidir. Cicak, son dokuz yıldır WTA Elite Team'in bir üyesi olarak harikulade işlere imzasını attı.
Ve elbette her bir maç, her bir sezon yeni bir savaş, hakem olarak her bir out düşen veya çizgi romanındaki yeni bir dergi olduğu için daha da fazla bir şeyler ortaya koymasını bekliyor izleyenler. Bu tip bir yetenek havuzuna sahip olmanın laneti işte. Herkes o yeteneklere gıpta ile bakar ama hakkını vermesini de ister bir taraftan. Gıpta etmek iki tarafı keskin bıçaktır.
Bu yılki Wimbledon diğer iki Grand Slam’e istinaden çok daha fazla seyircili ve de hareketli geçti. 39 yaşındaki Roger Federer , modern çağda Wimbledon çeyrek finallerine çıkan en yaşlı erkek oldu . Ken Rosewall, rekoru 1974'ten beri elinde tutuyordu. Federer, bu durumu şöyle özetliyor; "Gençken soruyu kendinize sormuyorsunuz. Ama kendiniz olduğunuzda, geçirdiğim yıllarla birlikte her yerde soru işaretleri var. Gerçekten yapabileceğinizi kendinize bir kez daha kanıtlamalısınız. Bir diğer, kortta namı yürüyen, Serena Williams bir ay öncesinde bacak yaralanması geçirdikten sonra Wimbledon ilk turda çekilmek zorunda kaldı. Lakin bu isimler ve daha fazlası olmaz denilen yapan cinsten. Zira, kadınların hegomanyası takdire şayan.
Cicak’a dönecek olursak, 6 yaşından beri çoğu sporu hevesle yapan sporcuydu sonrasında tenise evrildi ve bu sporda erken yaşta hakemlik kariyeriyle evlilik yapacaktı. Henüz 15 yaşında iken, ulusal turnuvalarda hakemlik yaparak ilkleri yaşayacaktı.
Sahip olamadığımız, kimsenin sahip olmadığı o yeteneklerin uygulamada neler yapabileceğini görmek isteriz de tam kullanılamazsa, bu ilahi lütufu israf edilmiş olarak görürüz, o yeteneklerin nasıl beceriye dönüştürüldüğü görünce dünyanın sizi nasıl manşetlere taşıdığını izlemek kalır geriye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.