1961’de dünyaya gelen futbolcu Norwich City’de oynarken, Liverpool’a attığı bir voleyle, Nottingham Forest yolunu tutmuştu. Ada’da 1979-1980 sezonunun en güzel golü buydu…
13 Ocak 1979’da ilk kez Norwich forması ile West Bromwich’e karşı oynadı ve seyircileri büyülemekle kalmayıp inanılmaz da bir gole imzasını atmıştı. Norwich forması giydiği 90 maçta 35 gole imza attı. İngiltere’de ona güzel ve imkansız gollerin adamı adını takmışlardı. Attığı her gol, buram buram estetik kokuyordu. Uzun boyuna rağmen, ince bilekleri ve fuleleri ile izlenirken büyük zevk veren bir oyuncuydu Fashanu. Bu meziyetlerin ardından 1980 yılında BBC’nin senenin golü ödülünü Liverpool ağlarına atarak kazanıyordu.
Yeni istikamet bu sefer Brian Clough’un efsane takımı Nottingham Forrest’dı. Ağustos 1981 Trevor Francis’in gitmesinden dolayı Forrest’ın yeni ümidi olmuştu. Gelmesi gerçekten çok sansasyon yarattı. Günler ilerledikçe Teknik Direktör Clough, Fashanu hakkında çıkan dedikodulardan son derece rahatsız olmaya başladı. Bu dedikodulara göre Fashanu izinli olduğu gecelerde gay barlara gidip eğleniyordu. O zamanlar fazlasıyla tutucu olan İngilizler için bu çok kötü bir dedikoduydu. Clough bu dedikodulardan sıkılmıştı ve kendince gereken neyse onu yapacaktı.
Başta antrenmanlara alınmayan Justin, ardından da ıskartaya çıkarılmıştı. İngiliz futbol tarihinin en büyük teknik direktörlerinden biri olan hocası sonradan söylediği homofobik sözler ve tavrı için pişman olsa da, iş işten geçmişti.
Notts County’de Howard Wilkinson tarafından şans verilse de, bu sefer de başı diziyle belaya girmiş ve bir türlü eski gücüne kavuşamamıştı. Derken 22 Ekim 1990’da The Sun’a konuşan Justin, gay olduğunu tüm dünyaya haykırdı. Kendisi gibi futbolcu olan kardeşi John ise asla bunu kabullenememiş, basın aracılığıyla abisine serseri diyordu.
İngiltere’de başladığı kariyerinde İskoçya, Yeni Zelanda, Kanada, İsveç, Amerika’da da futbol oynayan Fasnahu, bir türlü dikiş tutturamadı, 1997’de yeşil sahalardan tamamıyla kopacaktı. Herkesin rüyası Amerika, onun için kabus olacaktı…
Antrenörlük yapmak için gittiği Amerika’da 17 yaşındaki bir çocuk, polise gidip “Bana Fashanu tecavüz etti” demişti. Sorgulandıysa da tutuklanmadı. İngiltere’ye dönen emekli futbolcunun cansız bedeni 2 Mayıs 1998’de Londra’da bulunmuştu. Başucundaki intihar notunda ailesini ve arkadaşlarını daha fazla utandırmak istemediği yazmıştı. Futbol sahalarının eşcinsel olduğunu itiraf eden ilk üyesinin ölümünden sonra, Amerikan polisinin delil yetersizliğinden dosyayı çoktan kapatmış olduğu ortaya çıktıysa da o artık mezardaydı.
Cinsel yönelimi nedeniyle adil bir şekilde yargılanamayacağına dair inancıydı boynundaki ipi çeken; hakkında bir soruşturma bile yoktu, ancak o ailesinin gözünde bile suçluydu.
Ölümünden yıllar sonra yeğeni belgeselini yapmış, kardeşi adeta günah çıkarmıştı. Justin Fashanu, muhafazakar spor dünyasında bir ilk. Çok büyük bir futbolcu olabilirdi ama o sadece kendisi olmayı tercih etti. Aslında sadece bu tercih bile çok şey anlatıyor. Bugün bile gay olduğunu açıkça söyleyebilen sporcuların azlığı, önemini tokat gibi yüzümüze çarpıyor.
Estetik golleri ile futbol literatüründe çoktan altın harflerle yerini almış olsa da, yaptığı itiraf ile çoğu futbolcuda olmayan o ‘Cesur Yüreği’ gösterdi. Umarım gittiği yerde huzuru bulmuş ve güzel gollerine devam ediyordur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.