“Büyük orta saha oyuncuları genellikle sanatçıların
karakterlerini taşırlar. Xavi, şüphesiz ki Monet’ydi. Kısa, kusursuz ve
tek bir tanesinin dahi boşa gitmediği fırça darbeleri. Zinedine Zidane,
Caravaggio. Göz alıcı bir parlaklık ve yıkıcı bir karanlık; sarsılmaz bir duruş
ve ölüm saçan bir arzu.” Aslında her futbolcunun mutlaka bir sanatçı yanı var
şüphesiz. Tabi olaylara bakış açınızı da değiştirmek koşuluyla. Futbol
denildiğinde akıllara gelen ilk ülkelerden sambanın has yeri Brezilya olacaktı.
Gabriel Fernando de Jesus 3 Nisan 1997'de dünyaya geldi.
Sao Paulo'nun Jardim Peri bölgesinde dünyaya gelen Jesus'un yaşadığı yerde suç
kol geziyordu. Birkaç kez polisle başı derde giren Jesus sokaklarda top
koşturuyordu. Jesus’un yaşadığı bölgedeki bir vakıf takımını çalıştıran Mame'de
genç futbolcuyu keşfetti ve bir sandviç karşılığında onu kendi kulübüne
transfer etti. İşte bütün mesele bu.
Bir sandviçe tav olmak!
Brezilya'da futbol fakir ailelerin umududur. Gabriel
Jesus ve ailesi için de futbol her şeyden önce geliyordu. Çünkü oğulları iyi
bir futbolcu olur hele bir de Avrupa'ya transfer olursa; kurtuluşu olacaktı.
Jesus şimdilerde Manchester City forması giyse de onun
ilk yılları hiç kolay geçmedi. Antrenman sahasına gitmek için para bulamayan
Jesus dile kolay tam 6 sene her gün bir buçuk saat yürüdü. Kimi zaman çok
yoruldu ama asla vazgeçmedi. Çok çalıştı ve ismini duyurmayı başardı.
Ailesine son derece düşkün olan Jesus bu nedenle
yaşadıkları yere yakın olan Palmeiras'ın teklifini kabul etti ve iki yıl
boyunca alt yapıda top koşturdu. A Takıma yükseldikten kısa bir süre sonra genç
yetenek, teknik direktör Guardiola'nın dikkatini çekti. Jesus, Palmeiras'tan
Manchester City'ye 32 milyon Euro'luk bonservisle transfer oldu.
Oğlunun transferinin ardından Jesus'un annesi evlere
temizliğe gitmemeye başladı. Küçük Jesus tahmin edildiği gibi ailesinin umudu,
ekmeği oldu.
İngiliz ekibine transfer olduktan sonra Jesus, 8
yaşındayken bir sandviç karşılığında imza attığı takımı ziyaret etti. Genç futbolcu
vakıf takımında oynayan futbolculara para ve giyecek yardımında bulundu.
Dünyaca ünlü Brezilyalı eski futbolcu Ronaldo, Jesus'u
kendi sitiline benzetiyor ve onun gelecekte büyük işlere imza atacağını
vurguluyor.
Ronaldo'nun iltifatları nedeniyle yüzünün güldüğünü dile
getiren Jesus, "Müthiş bir duyguydu. Onu ve Ronaldinho’yu izleyerek
büyümüş biri olarak ne kadar mutlu olduğumu tahmin edersiniz. Ronaldo’yu hem
televizyonda izledim, hem de internetten eski maçlarını indirdim ve artık
onunla görüşüp oyunum hakkında tavsiyelerini dinleme ayrıcalığım var. Bana
sürekli kendimi nasıl geliştirebileceğimi anlatıyor, ben de her kelimesini
dikkatle dinliyorum. Benim için sarf ettiği övgülere layık olabilmek için
elimden geleni yapıyorum"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.