Türkiye, milli takımlar düzeyinde Dünya Şampiyonasına
katıldığından beri insanlara futbolun ötesinde şeyler vadetmişti, olmadı. Şimdi
yine aynı ülke, aynı oyun fakat özneyi değiştiren bizlere ikinci olsalar da “bir
şampiyonluk hikayesi anlatan ampute takımı”. Bu sefer kupanın ötesindeki o
hayallerin gerçek olmasına o kadar çok yakalaşan koca yürekli insanlara çok
ihtiyacımız olduğunun göstergesi var.
Bu ülke ve Türkiye Ampute Milli Takım hakkında bildiğim
her şey. Dünya Kupası’nda gösterdikleri performansla, ikincilik madalyasıyla
bizlere tarifsiz bir mutluluk yaşattı.
San Juan de los Lagos kentinde oynanan grup ilk maçında
millilerimiz Kenya’yı 4-1 mağlup etmeyi başardı. Aslında ilk olarak “farklı”
skorlarla başlayan tam da bu maçla ipi çekecekti.
Grubun ikinci maçında, vize sorunu baş gösterdi ve
Liberya’yı hükmen 3-0 yenen milliler, 2’de 2 yapıp, ABD karşısında da 5-1
mağlup etmeyi başardı.
2. turda işler hayallerimizin çok ötesinde ilerleyerek, İrlanda
ile eşleşen milliler, 4-0 mağlup ederek çeyrek finale yükseldi ve Rusya ile
eşleşti. Şu kelimeleri bir araya getirmek için epey yıllar bekledik şüphesiz.
Hep bir yerinden tuttuğumuz dalları kesseler de bu anların geleceğini de içten
içe biliyorduk.
Ezeli rakiplerden Rusya karşısında etkili bir oyun
sergilemek, buzlar kralı Rusya’yı yenmek… Skor mu, çok da mühim değil esasında, 5-1
galip gelerek adını yarı finale yazdırdı.
Ve ev sahibi Meksika’yı ağırlamak dile kolay…. Ancak,
öyle sanıldığı kadar da zor olmayacaktı. Ya da bizlere gerçekten kolaymış gibi
göstermeyi çok iyi yapacaklardı. Tamam artık skorları çok iyi öğrendik, kabul.
Yine harika bir iş ve sonunda 4-0’lık bir skor. İşte bunları konuşalım.
Evet, finalde Angola’ya penaltılarda yenilmiş olabiliriz
lakin senaryo yazsan “hadi canım bu kadarı da olmaz” dedirten sonuçlarla,
oyunla bir şampiyonluk hikayesi anlatılamazdı.
Belki maç sonrası şöyle bir konuşmadan utanamazdık… Maçın
ardından açıklamalarda bulunan kaptan Osman Çakmak, ”Ben 5 Kasım’da mayına
basıp ayağımı kaybetmiştim… Demek ki 5 Kasım bana yaramıyor. Türk halkı bana
hakkını helal etsin. Penaltı gol olsa iş bitmiş olacaktı. Hayat devam ediyor.
Bazen olmuyor, arkadaşlarımdan da helallik istiyorum” dedi.
Velev ki fazla söze hacet yok! Futbol ASLA sadece futbol
mudur, değil midir? Uzun tartışma. Yukarıdaki paragrafı okurken kendi
cevabınızı vermiş olabilirsiniz. Hepsi bu kadar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.