Derbi kelimesi bir çoğu dilde büyük anlam ve yer taşıyor. Bu kaçınılmaz bir gerçekken, doğru sandığımız bir yanlışımız da var. Ya da daha farklı bir niteleme. Derbi kelimesine kısa yoldan bakarsak, aynı şehrin takımları arasındaki büyük maç. Ancak ne var ki bu zamana kadar gelen bu tanımın aksine bölgesel maçları veya “büyük maçları” betimleyen bir tanımdır aynı zamanda. Bu ikinci tanıma uyacak bir maç.
Çok iyi bildiğimiz lakin derbi olarak tanımadığımız Fransızların “büyük maçı.” Onlar kısaca “Le Classique” diyorlar, Paris Saint Germain ile Marsilya takımı; tam bir sınıf farklılığının futbolla özdeşleşmiş hali. Coğrafi yakınlık şöyle dursun rekabet ürününün olmadığı derbilerden. Aslında bir nevi ekonomik gücün maçları.
Paris, siyasi, kültür ve moda gibi anlamları içeren başkentken, tam zıttı işçi sınıfının, liman şehri Marsilya’nın maçları derbi listesinin ayrı bir noktada konumlandırılmış durumda.
Fransa’nın epey kuzeyine geçelim şimdi de. Fazla medyatik olmayan ve şimdilerde bu derbilerin adını dahi hatırlayan çok azdır. Futbolun en ateşli, rekabetin alameti farikası İskoç futbolunun iki büyük köklü takımı. Celtic ve Glasgow Rangers arasında oynanan oyun tam bir keşmekeş. Zira Rangers’ın bir dönem 3. Lige düşürülmesi bu büyüyü bozmuş olsa da diğer derbilere nazaran farklılaşıyor.
“Old Firm Derby” olarak adlandıran mücadeleyi tetikleyen ve bir anlamda din çatışmasının yaşandığı gerginlik… Rangers, protestanları temsili oynarken, Celtic takımının adından belli olacağı gibi Kelt ve katoliklerin simgesi. Bu maçlar futbolun çok ötesinde!
Dünyada en çok izlenen derbi? Real Madrid – Barcelona olduğu su götürmez bir gerçek. Tüm dünyaya göre saatleri ayarlar, iddia kuponları yaptırır ve sonrası El Clasico.
Bilinenin aksine El Clasico’dan daha eskiye dayanan bir İtalyan derbisi yok değildir. Namı diğer “Derby della Madonnina” ya da tanınmış haliyle Milano derbisi olan Milan – Inter maçlarının doğuşunda ise, şüphesiz birbirine atılan taşlar ve muhalefetlere dayanacağıdır.
Milan 1899 yılında ülkesi İngiltere’den göçen bir grup tarafından mihenk taşları oluşurken, bazı üyeler yabancı oyuncu oynatılmamasını sindiremeyerek grubu dağıttı.
Inter ise tamamıyla, saf duyguların kurbanı olarak, Milan’a karşı yabancı oynatabilecekleri bir takım oluşturmaktan meydana gelir. Yabancı oyuncu tartışmaları ve transfer ücretlerinin gırla gittiği şu günlerde İtalyan futbolunun çöküşünü izliyoruz. Aralarındaki rekabetin sözleri nasıl yazılırsa yazılsın, birbirlerinin bestelerini yaptıklarının farkında dahi değiller. Hazır, futbol dünyanın en çok izlenen oyunuyken bilin istedik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.