Yağmur yağıyor ve bir köşeye çekilmiş, bekliyorsun.
Nerede olduğunu anlamaya çalışırken, yeniden yürümenin keşfine başlıyorsun.
Aslında kaybolmadan, burası tanıdık geliyor. Daha da hızlı yürüyorsun.
Tanımadığın bir yere mi çıktın? Fakat, burada tanıdık bir şeyler var. Duraktaki
afiş, otobüslerdeki konuşmalar… Yaklaşıyorsun. Evet, bu o, Tour of Antalya .
Bize tam da karşıdan bakıyor. Az önce kaybolduğunu sandığın
sokaklarda, bu tanıdık hisse kapılıyorsun. Birkaç ay öncesini hatırlayın. Fransa’yı,
İtalya’yı ya da daha Latin olanını, İspanya’yı… Ama bu daha bizden. Tour of
Antalya, hani şu bisikletin UEFA’sı, basketbolun FIBA’sı şöyle dursun,
bisikletin haylaz çocuğu UCI’nın uluslararası yol bisikleti takviminde yer
aldı. Öyle sessiz ve usulca.
Biz toplumca sevmeyiz futboldan başka haberleri, lakin bu
sefer ayrıcalıklı bir spor. Olimpiyatlara dahi eskiden önemsediğimiz
zamanlara dönüp hayıflanmaktansa yeni akımlara ayak uydurmak farz-ı mahal oldu.
Bir iki sene öncesini hatırlayın. Bisikletin dehaları,
Türkiye sınırları içerisinde saniyelik rekabetin içinde şampiyonluk yarışları
verdi. Şimdi UCI’nin takviminde yer alan Antalya Turu şubat ayına güneş gibi
açacaktı.
Bisiklet sporuna neden bu kadar tutkuyla bağlıyız? Neden
pedal çevirenlere duyduğumuz bu bağlılık bitmiyor? Düşünüyorsun. Matteo
Maschetti’nin Antalya etaplarındaki kaçışlarıyla açıklanabilir. Belki de Jakub
Mareczko’nun birincilik için saniyelik fark kaybıyla.
Tarihi 100 yılı aşan bu spor üzerine kafa yoran
yorumcular, felsefeciler, edebiyatçılar ve gazeteciler hepsi başka bir şey
vermişti. Antalya’da 4 etaptan oluşan, Korkuteli, Kemer, Feslika ve
Side-Lara’dan giyilecek formaların sonunda bisiklet sporuna artısından çok Türk
sporuna, bisikletin adına büyük bir reklam çalışması.
Tour of Antalya’da Türkiye’nin yanında İtalya, Polonya,
Almanya, Kazakistan ve İsviçre gibi ülkelerin totalda 20 ülke, 25 takım ve 175
sporcuyla farklı ülkelerin mücadelesi oldu. Profesyonel sporculardan çok amatör
sporcuların kendini kanıtlayacağı organizasyon olacağı kesin. Bisiklet sporunu biraz
da farklı kılan esasında beklenen sürprizlerle karşı karşıya olacağını bazense
yan yana olacağı karşıtlar yarışı gibi misal.
Bu her şeyden önce bir “üslup meselesi” hayattaki her şey
gibi aslında.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.