Kuzey İskoçya'da Harris Adasın'da bulunan bir tesis. Dünya'nın en ıssız, sakin tenis kortu olarak yer bulmaya başlandı. Ya da henüz onu tahtından indirecek başka kort veya kortlar olmadığı sürece. Hem dağ hem de körfez manzarası ile karşı karşıya. İşin içinde farklı gizemin olmasında buradan gelir. Yarı toprak yarı çim profilindeki kortta tek bir seyirci olmadan oynamak söz konusu.
Kabul edelim ki müthiş bir manzara var. O zaman tenise başka bir perspektifle bakabiliriz. Daha çok Bask bölgesinde oynanan tenis, daha doğrusu raket sporu Basq ve Pelota olarak da bilinen tenisin yeni konuğu aynı zamanda.
Özellikle İspanya ve Fransa coğrafyasında çıkıp spor dünyasına en süratli sporu olarak tanışıyoruz. esasında yeni bir spor olarak algılansa da soy ağacı 13. yüzyıla kadar başka adlarla yer bularak kortlarda yerini almış. Bunu teniste biraz farklı kılan ise bileklere sarılı rakete benzeyen tahtalarla, topu duvara vurmaya çalışmaktan geçer.
Bu oyunu süratli yapan ise; tenis raketlerindeki özel tasarlanmış tellerden geçmekte, teller tenis raketine göre daha gevşektir. Bu yazılanlar daha çok Rene Lacoste gibi tenis ustalarının dönemini de hatırlatır.
Daha az kural ve tahta raketlerle oynanan bir spor türü. Şimdi günümüz tenise dönmeden önce biraz geçmişin farklı bölgelerine veya çok uzaklaşmadan farklı kıtalara gidilmeli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.