15 Eylül 2015 Salı

Her Şey İtalya ile Başlamıştı Oysa ki: EuroBasket 2015

Taze mi taze 12 dev adamımız... Kemikleşmiş, yıllardır hemen hemen pek değişmeyen oyuncu kadrosu ile başarılara, sayılarını hanesine yazdırırken artık gençlerimizi de kadroya dahil etmenin vakti gelmişti. Belki bunu yavaş yavaş kadroya alarak da yapabilirdi, tabi o zaman ilk 5'te yer alabilir miydi sorusunu doğuruyor. 
Ancak Ergin Hocanın öngörüsüyle tamamiyle yenilenmiş ve genç oyunculardan kurulmuş -Sinan Güler haricinde- 12 dev adam vardı.
Bir de devşirme oyuncumuz ve bu yıl Pınar-Karşıyaka'nın başarısında büyük pay sahibi Boby Dixon ya da Ali Muhammet'in kadroya dahil edilmesiyle iyice merak konusu oldu. Acaba nasıl uyum olacaktı şeklinde. 
Kısa sürede bu sorgulayıcı tavırlara aldırış etmeden "bir takım" olmayı gösterdiler. 
Özellikle ilk 5 oyuncumuz! Yakın geleceğe sinyallerini yollayan, oynadıkları oyunlarla "bazı kesimlere" cevap niteliği taşıyordu.

Her şeyden önce B grubunun ölüm grubu etkisi yaratmasıyla takımımızı zorlu ve stresli maçlar bekliyordu. Berlin'e hoş-bulduk der demez soluğu Mercedes-Benz Arena'nın cilalı parkelerinde aldık.
İlk maçın önemini altını çize çize vurguluyordu. Ergin Ataman.
Nitekim de öyle oldu.

Bol sürprizli ve sonunda gülen taraf olmak! Adeta kemik sesinin duyulduğu maçtı İtalya maçı. Çekişmeli maçta heyecan ve adrenalin bir dakika yalnız bırakmıyordu bizleri. Sonuçta 50 yıllık makus talihimizde galibiyet ve hedeflerin doğrultusunda ilerlemenin meyveleriydi. 


Öyle ki İtalyanların şoku atlatmaları da uzun sürdü. Hedef 3 galibiyetle 3. sırada bitirip A grubunun 2'incisi ile eşleşmek. Yalnız gözden kaçırdığımız nokta İtalyanların bu yenilgiyle diğer maçlara daha da çok hırslanmalarıydı. 
Durum böyle olunca İtalyanlar 2. İspanyollar 3. sırada bitirdi. Tabi bir de namağlup Sırbistan vardı. Bir zamanlar basketbol devi..

Almanlar ise grubumuzun çıkamayan sürpriz takımı oldu. Bizimde 4. bitirmemizin sebeplerinden biri de aynı zamanda Almanya, İzlanda ve İtalya galibiyetlerinin yanı sıra İspanya ve Sırbistan'dan farklı mağlubiyet alınca averajımızın (-) olmasını engelleyemedik ve grubu 4. bitirdik. A grubunun ve turnuvanın favori takımlarından Fransa ile eşleştik.


Neden olmasın dedik! Sonuçta son dakika basketleri ile kalbimizi yoklayan milli takım vardı sahada. Biraz genç bir takımız kabul ama güzelliği de burada değil mi? Geleceğin 12 dev adamları olacaklar. Kim bilir belki Avrupa ya da Dünya Şampiyonu olacaklar. Sabır ve emek!
Fransa'ya yenilerek turnuvaya veda etsek de yeni takımımız uluslararası sahaya inerek kendini gösterdi.

Aristoteles'in dediği gibi: Sabır acıdır, fakat meyvesi tatlıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.