"Bir ülkenin kıvrımlarını en iyi bisikletle öğrenirsiniz. Tepeleri inerken ve çıkarken pedal çevirip terinizi akıttığınız için, onları olduğu gibi hatırlarsınız. Oysa bir motorlu araçla giderken sadece yüksek tepelerin farkına varabilirsiniz. Dolayısıyla üzerinde geçtiğiniz toprakları bisikletle olduğu kadar iyi hatırlayamazsınız."
Ernest Hemingway denildiğinde aklıma gelen bu cümleleriyle hatırlarım. Bisikletle önemli işlere imza atmış kişi listesi uzun uzadıya gider. Benim için ayrıca bu listede kahkahası ve yollarda bisikletiyle güneşli günlere pedal çeviren Alpay Erdem var.
Bir röportajı aklıma geliyor. Diyordu ki: " Üniversitede içime kapanık, mutsuz ve bunalımlı biriydim. Yaşadığım hayattan memnun değildim. Ne yapacağımı da bilmiyordum. Leman'da amatörlere ayırdıkları sayfayı görünce bu işe bir yerden başlamaya karar verdim.
Önce karikatür, sonra da bisiklet hayata tutunmamı, daha sosyal olmamı ve daha özgür hissetmemi sağladı. Benim için bir sevgili gibi." Bisiklete olan tutkusunu kelimelere sığdıramıyordu. Öyle ki her boşluğunda bisikletiyle kaçamak turlar düzenliyordu.
Ansızın, plansızca...
Samimi, sıcacık gülüşüyle sizde ona ayak uyduruyorsunuz. Mizah yazarı ve bisiklet sporcusu Alpay Erdem yaz boyunca ülkemizin köşe bucak pedal basmadığı yer kalmadı neredeyse. Bir dönem Ntv'de "iki teker bir yer" programıyla bakış açımızı değiştirerek karşımıza geçti.
İlginç hayat öyküleri, izlenimlerini bizlerle paylaşma fırsatı buldu. Erdem sayesinde bisiklete gönül vermiş kişilerin arttığını gözlemledim. Çünkü Alpay Erdem yaptığı program ve kişiliğiyle tam anlamıyla sıradışı!
Uzun süredir stand-up gösterileriyle yaşadığı anıları "gülme krizi" garantili keyifli dakikalar yaşatıyor.
Onun için; karikatür, futbol ve bisiklet vazgeçilmezleri oldu. Kendi bisikletlerini de yurtdışından topladığı malzemelerle itinayla yaptığını belirtmek isterim.
Alpay Erdem için bisiklet gerçekten tutku!
Bu yılda 20 temmuz'da Samsun'dan Sinop'a geçerek kuzeyden ince bir çizgiyle güneye doğru Mersin'e bir harita çizdi. Hatta kendisine eşlik etmek isteyen isteyenlere de kapılarını açtı.
Tahminince spontane bir Anadolu turu olacak. Heyecan ve adrenalin onu şimdiden mesken tutuyordu. Çoşku içinde hazırlıklarına devam ederken insan "bende gitsem mi" diye sordurtuyor.
Bisikletlerimiz de bizim kişiliğimizi taşıyor. Kaprislerimizi, tükenişlerimizi, çabalarımızı, düşüşümüzü, ağırlığımızı, becerilerimizi...
Kendini bulmak ve yola çıkmak! Gerisini bisikletinize bırakın. İçinizdeki bağımsızlığını ortaya çıkarır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.