Şöyle çetrefilli bir dönemden geçerken, Olimpiyatların
şiir yazmasına izin verecek miyiz? Japonya’nın ev sahipliği yapacağı 2020 Tokyo
Olimpiyatları, birçok ilkleri henüz başlamadan kulaktan kulağa gezer oldu. Bu fazlasıyla
uzun serüven için yolumuzu aydınlatacak ışığa ihtiyacımız var.
Olimpiyat meşalesi, antik oyunlarla modern
oyunlar arasındaki devamlılığı sağlayan bir köprü. Olimpiyat Oyunları’nın ünlü
meşalesi insanoğlunun ateşe atfettiği simgeden başka bir şey olamaz desek de
temelinde farklı unsurlar barındırıyor.
Ateşi, oyunlarla ilgili dansı birçok efsaneye
dayandırılıyor. Eee, malumunuz biz insanlar rivayetleri ve üzerine de biraz
destansı sözler ekledik mi en sevdiğimiz kısma bürünüyor.
Günümüze kadar ulaşmış efsanevi durumlara gelecek olursak…
Şüphesiz yolumuz doğum ikametgahına gidecek kadar cesur. Bunlardan bir tanesine
göre Prometheus Zeus’tan ateş gücünü çalar. Ateş, hayatın, mantığın, özgürlüğün
ve yaratıcılığın sembolüdür. İlahi dinlerde şeytana benzetilen Prometheus’un
ateşi insanlara sunmak için eliyle taşıdığına inanılır. Sonsuza kadar yanacak
bu ateş, bugünkü Yunanistan’ın Olimpia şehrinde bulunur.
Günümüzde de Olimpiyat Oyunları’nın yapılacağı yere
meşalenin yolculuğu da Olimpia’da yakılmasıyla başlar. Ama 2020 yılı itibariyle
uzun parkura çentik atıldı. Hatta bunları yazarken Olimpiyat ateşi söndürüldü bile. Kısacası, belirsizlik hakim! Ve insanoğlunun “en sevdiği” şey!
Bir de bilinenin aksine Modern Olimpiyat Oyunları’nın
başladığı 1896 yılında ev sahibi Atina’da bu meşale yakılmamıştı. Ateş,
oyunların sembolü haline sadece 1928’den itibaren Amsterdam’da geldi. Olimpiyat
meşalesinin yakılması ve ardından da atletler tarafından tüm dünyayı dolaşarak
oyunların oynanacağı yere getirilmesi geleneği ise ilk defa 1936’da
Berlin’de başlayacaktı.
Olimpiyat Oyunları ateşinin yakılma töreni Olimpia
arkeolojik bölgesindeki Hera sunağında gerçekleşerek başlamış ancak bu tören
aslında sportif bir eylemin başlangıç noktasından ziyade dini bir ayindir. Törenin
programı hiç de sandığımız türden tanıdık gelmeyecek! Antik çağdan kalma
kıyafetli rahibelerden oluşan bir tören alayının sunağa yürüyüp etrafını
sarmasıyla başlar.
Baş rahibe güneş tanrısı Apollon’a seslenir ve içbükey
aynalar kullanarak güneş ışınlarının odaklanmasını sağlanır. Seramik bir kapta
ışınlar sayesinde tutuşan ateş Panathinaikos Stadyumu’na rahibe alayıyla
birlikte taşınır. Yolları üzerinde bulunan yabani zeytin ağacında bir
süreliğine durulur. Küçük bir çocuk ağaçtan bir dal keser. Bu dal barışın
sembolü olacaktır ve yarışmalarda birinci gelenlere hediye edilir.
Heyet sonunda stadyuma vardığında rahibeleri atletler
karşılar. Baş rahibenin koşucuların elindeki meşaleyi yakmasıyla ateşin dünya
çapındaki yolculuğu da başlamış olur. Olimpiyat meşalesinin ev sahipliği yapacağı açıklandıkları günden beri Tokyo’nun kafasında tek bir şey var: 2020’nin acı
hatıralarını silmek…
Ancak 2021 yılına ötelenmesiyle beraber bu karamsarlığın
üzerine Asya’dan güneş doğacak. En azından buna inanmak istiyoruz.
Esasında 2020 yılında spor için epey hareketli olacaktı. Şimdilerde,
sağlık sektörünün başı çektiğini görmekten başka çaremiz yok! 2020’lerde biz
bunları konuşurken…
1996’daysa
meşalenin taşıma araçları bir kano, Mississippi’de buharlı bir vapur ve kıtalar
arası ilk trendeki Union Pacific vagonu oldu. 1976’daysa teknoloji devredeydi.
Ateş Atina’dan Ottawa’ya uydular yoluyla iletildi. Ve son olarak meşale uzaya
da gitti. 1996, 2000 ve 2014’te astronotlar ateşsiz de olsa meşaleyi uzay
istasyonuna götürdü.
Şimdi mi bu virüs ateşimizi söndürdü! Ya sonra?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.