Asıl işi sade bir yaşam biçimi ve savaşa karşı hayata
tutunmak olsa da hayal kurmayı, kendini geliştirmeyi bilen bir insan, Ermeni
asıllı Sovyet yüzücü olan kahraman Shavarsh Karapetyan, yaşadıkları onu öyle
bir noktaya getiriyorki, onlardan kaçmak yerine savaşmayı tercih ediyor. Bu
durumda her şeyden habersizce bir devrimin fitilini ateşliyordu. Suyun devrimi,
şampiyonlukların devrimi ya da en iyisi okuduktan sonra adına siz karar verin.
Hikaye biraz karışık, başlaması zor. Yolu buraya
düşenleri farklı bir noktaya taşımak için teması fazlasıyla bilindik, dekoru
değişik bir yerden giriş yapmak en iyisi. Bazen siz ölümle burun buruna gelmişken
her şeyin bittiğini sanırsınız lakin bu yanılgı sizin yaşam biçiminize
dönüşmüşse tüm kötü düşüncelerinizi alt üst eder.
Bir grup holiganla kavga eden Karapetyan, boynuna iple
taş bağlayarak suya atmışlar. Karapetyan son anda kurtulmuş ve belki de taş
biraz daha ağır olsaydı tüm bu yaşananlardan bi haber olacaktık.
Bu kötü deneyimden sonra yüzme korkusunun üstüne gitmeye
karar verir ve yüzme derslerine başlayan Karapetyan profesyonel olduktan sonra
Ermenistan yüzme şampiyonu olur. Okulda maruz kaldığı kıskançlıklar yüzünden
Sovyet olmak tek alternatifiydi. Sürüklendiği noktaları da hiçbir zaman
unutmadan yola devam etti. Shavarsh Karapetyan’ın su ile imtihanı aralıksız
sürecekti.
İşte onlardan biri, Kiev Müsabakalarında gerçekleşti. Oksijen
deposunun yanlış kullanımı nedeniyle 75 metre suyun altında kalan ve bu
yüzünden ölümle burun buruna gelmesi an meselesiydi.
Peşini bırakmayan pesimist düşünce silsilesi yine baş
gösterecekti. Çocuk yaşlarında yetmişli yılların tam ortalarında, kuzeyde bir
şehirde kendine daha fazla başarı bulabilmek umuduyla, Erivan’a gider. Aslında
hikayenin aslı ile ilgili iki rivayet söz konusu. Yüzme okuluna giderken
şoförün uçuruma sürdüğü araca son anda müdahele ediyor.
Bir diğer rivayet ise; Karapetyan her zamanki günlük
koşusunu yaparken bir otobüsün baraj duvarını yıkarak göle düştüğünü görmüş.
Bir an bile düşünmeden göle dalan Karapetyan, ayakları ile otobüsün arka camını
kırarak, yaklaşık 20 dakika içerisinde 35-40’ar saniyelik periyotlarla 10
metreye dalış yapıp 30 kişiye yakın yolcuyu çıkarmış.
Kirli sudan 2 taraflı ağır pnömoni ve kan bulaşması sonucu
ölümle burun buruna gelen ve tüm bu yaşadıklarına rağmen kendini ne kadar suçlu
hissetse de Karapetyan kendi canını hiçe sayarak 20 can kurtarıyor ve UNESCO
tarafından ‘kahramanlık’ madalyası alıyor.
Aslında yakın zamanda kendisini televizyon da
görmüşlüğümüz dahi var. Yaptığı kahramanlık hiçbir zaman unutulamayan
Karapetyan’a Sochi Olimpiyatlarında olimpiyat meşalesini taşıma onuru
verilmişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.