Konu NBA, konuk Kawhi Leonard, takım Toronto Raptors…
hadi koltuklarınıza rahat bir şekilde yaslanın ve şu adama farklı bir gözle
bakmanın garantisi içinde okuyun.
2017-18 sezonunun tamamını sakatlıklarla geçirdi, Kawhi’nin
devri bitti mi acaba derken öyle bir pro performansı gösteriyor ki alkışlamak
gerekiyor. 2 uzatmaya giden maçın son uzatmasında sakat sakat öyle bir
performans gösteriyor ki ağzım açık şekilde izliyorum kendisini. Bir de şansı
vardı aslında, Giannis’in 2. uzatmanın ilk dakikasında faul sebebiyle oyun dışı
kalması da maçı ve maçın adamını Toronto’ya kaydıran bir diğer etken.
Sadece şu playofflar boyunca yaptıklarından iki tane film,
sayısız da belgesel çekilir. Şu meşhur maç… yedinci maçın son saniyesinde maç
kazandıran şut, sakat ayağıyla 52 dakika oynadığı maçın ikinci uzatmasında maçı
tek başına kazandırması...
“İnan Özdemir kawhi için, basketbol en fazla bu seviyede
oynanabilir, dedi. Kaan Kural ben katılmıyorum, dedi. İnan Özdemir de ''sen
daha fazlası olabilir mi diyorsun?'' diye sordu. Kaan kural'ın cevabı; ''ben bu
kadar olmamalı diyorum.''
Kawhi Leonard
göründüğünden çok daha farklı biri. Hayat hikayesi ise yürekleri burkan
cinsten.
18 Ocak 2008 tarihinde, Leonard’ın babası, Mark Leonard, sahibi olduğu Compton oto yıkamacısında kimliği belli olmayan kişiler tarafından silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Babası öldürüldüğünde henüz 16 yaşındaydı. Yaşanan bu acı olayın ardından saldırıyı düzenleyenler bulunamadı ve faili mechul bir cinayet olarak konu kapandı.
Babasının ölümünden bir gün sonra lise maçında 17 sayı 4
asist ve 2 ribaunt ile mücadele eden Leonard, maç sonu verdiği demeçte; ” Basketbol benim hayatım. Sahaya çıkıp bu
trajediyi unutmak istiyorum. Çok üzücü, babam eğer yaşasaydı burada beni
izleyenler arasında olacaktı ” demişti. Hayatında duygusallığa yer
bulundurmayan Leonard’ın tek hedefi daha güçlü ve başarılı olmak.
Lisedeyken koçları onu geceleri bile şut atarken sık sık gördüklerini
söylüyorlar. Eksik olduğu yönlerini görüp ekstra antremanlarla sıkı çalışan ve
oyunun her iki yönünde de etkili olmak için elinden geleni yapan Kawhi, tarflı
tarafsız herkesi hayran bırakıyordu.
Leonard 2011 NBA Draft’ında 10. sıradan Indiana Pacers tarafından seçildi, fakat o
gece San Antonio Spurs takımına George Hill karşılığında takas edildi ve NBA En İyi Çaylak Beşine girdi.
Spurs, 2012-2013 sezonunda
finallere çıkmayı başarıp, Miami Heat ile karşılaşmıştı. Heat’in 4-3
kazandığı final serisinde “en değerli oyuncusu” seçilecekti.
Leonard, Magic Johnson ve Tim Duncan’dan sonra bu ödülü kazanan en genç üçüncü oyuncu olmacaktı.
Toronto o olmasa elenmişti orası kesin. Normal sezon ve
playoff sezonu bu kadar farklı takım az bulunur. Muhtemelen Kawhi'ı bu
seneye kadar izlemeyen insanları toplamış superstar… Sıradaki parça Toronto Raptors taraftarından
kendisine gelsin; sen neymişsin be Kawhi!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.