Hocalarımdan biri, Grotius’un felsefesiyle ilgili ödev
verdiğinde tanışmıştım Hollanda’nın bu ileridönük, toplumsal yaşam, refah bölgesi
ve onun insanlarıyla.
Grotius, o kadar derin anlatmıştı ki büyük heyecanla
yıllar sonra bölgeye gittiğimde üstadı daha iyi anlamıştım. Heyecanın sebebiyse
bölgenin şu an en bilinen olayı ‘bisiklet yarışı’’ adlı çalışmadan başka şey
değildi.
Destansı ünü Fizan’a kadar ulaşan bu bisiklet klasiği
herkes için farklı anlamlar ifade eder. Zira bir kez izlediniz mi ya da bir
şekilde tanık oldunuz mu ‘destansı, epik’ gibi tanımlamaları başka spor
olayları için kullanmakta zorlanabilirsiniz. Şu bir gerçek Hollandalılar için
“bisiklet” bir yaşam biçimi, felsefesi…
Vesselam Fabio Jakobsen, Hollanda için yeni tarih yazmaya
Grotius’un demokrasi anlayışını iki teker de tekrar hatırlatmaya geliyor. Ailesi
bisiklete binme konusunda hevesliydi, bu yüzden oğullarına ölümcül şekilde
yaralanan Fabio Casartelli'nin adını verdiler.
2016 yılında, Jakobsen ilk kez iç yarış Slag om Norg'u kazandığında uluslararası anlamda
bir ilgiyle karşılaşacaktı. Jakobsen iki arada bir derede U23'ün
Hollandalı sokak şampiyonu oldu.
Ertesi yıllarda, Tour de Normandie , Tour Alsace , Tour de l'Avenir ve Olympia'nın Turu dahil olmak üzere birçok sahnede yer
aldı. Ayrıca Rund um den Finanzplatz Frankfurt-Eschborn ve Ronde van Noord-Holland'da U23
yarışını kazandı ve ikinci kez Hollanda U23 şampiyonu oldu. Bisikletçiler
ise nefret eder ya da tutkuyla bağlanır. Bu modern savaşçı acı dolu saatlerin
ardından ertesi yıl tekrar gelmek için can atar, bağlılıkları tutkunun ötesine
geçer.
Bazen ise, bir daha yarışmamak için bırakır ancak göz
ucuyla da Hollanda Velodromu’ndaki finişin aktörü olmayı arzular. Çünkü
nefretin içinde dahi bu ‘zorların zoru’ büyük klasik yarışta içten içe zafere
ulaşamamanın verdiği derin haset yatar. Hatta Hollandalı bisikletçi Theo de
Rooij bu iki duyguyu tek bir potada eritebilmiştir: “Bir hayvan gibi çalışıp
uğraşıyorsun, pedal çeviriyorsun, işeyecek zaman bile bulamıyorsun, altını
ıslatıyorsun, çamur, toz, toprak içinde bisiklet kullanıyorsun, sonunda
kayıyorsun ve… bu yarış tamamıyla bir saçmalık” der.
Görüldüğü gibi Grotius temel hak ve özgürlüklere dayalı
demokratik toplum yapısının kapılarını aralar gibi görünmektedir ama henüz
yolun çok başında bulunulduğu da söylenebilir. Tıpkı gençliğinin baharında
bisiklet efsanesi olma yolunda açılım yapan Fabio Jakobsen gibi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.