Artık bir konuda uzmanlaşmadan da kelimeler dökülüveriyor
ağzımızdan. Son zamanlarda mesela, ekosistemin bozulması sonucunda herkes
bilirkişi kesilmekten kaçınmadı. Mayıs- Haziran geldiğinde açması beklenen
güneş, adeta ders verir nitelikte yüzünü saklıyor. Sizin yazınızı kışa çevirdik
mesajı veren bulutlar, bu yıl Roland Garros’un haftalar öncesinden baş
konularındandı hava durumu.
Hatırlayın! Son iki üç yıldır kasvetli yağmurlar Grand
Slam maçlarını baltalamıştı. Her şey bir yana en büyük merak konusuydu. Geçen
seneye oranla daha güneşli geçen Rolan Garros’un bu yıl çok farklı sürpriz
olarak, 20 yaşındaki Jelena Ostapenko hiç kimsenin beklemediği bir isim olarak
karşımızdaydı.
Ostapenko gerçekten de rakiplerinin yaşlarına ve
tecrübelerine rağmen tenis oynuyor. Zira hızlı zeminlere çok
uygun olduğunu kanıtlarcasınaydı. En çok güvendiği backhand’i ve winner’ları
ileriye taşıyan özelliği. Bunlara tezatlık oluşturan basit hataları da bir o
kadar çoktu.
Jelena tenise sadece beş yaşındayken başlamış bir
çocukken, şimdilerde rakiplerinin arasında yine çocuksu ifadeyi koruyor.
İlk Grand Slam şampiyonluğunu toprak zeminde, Roland
Garros’ta kazanmak… Aslında bunun ilk habercisi 2015’te Wimbledon kariyerindeki
ana tabloya dahil olduğu ilk Grand Slam'di. Adım adım ilerlerken 42. sıradan Roland Garros’a katılma başarısı
gösterdi. Ve bununla da yetinmedi.
Teknik açıdan halen daha pişmeye ihtiyacı olan Ostapenko,
güç, dayanıklılık ve vazgeçmeme gibi kavramlarda başarılı olduğunu söylemek hiçte
yanlış olmayacak. Tecrübesizlik yer yer baş gösterse de farklı olduğu da kesin.
Zira, bu yılki Roland Garros erkekler finalini düşünün.
Nadal içinde başlamadan önce doğru insan yanlış zamanlama yakıştırmaları
yapılıyordu. Yinede Federer’in var olduğu her noktada adından söz ettirmeyi
başardı. Bilakis Roland Garros için toprak kortun efendisi benzetmeleri ile
hakkını verdi.
Büyük tenisçi olacak, belki de çok büyük tenisçi
cümlesini yaşına aldırmadan dünya bir numarasına zorluyor. Neden Ostapenko için
olmasın!
Benzer özelliklere de sahipler. Harika işler çıkardığı
maçın sonunda ne yoruldu, ne de hırsını kaybetti. Karşısındaki Simona Halep
tecrübesi bir yana ikinci setle beraber sağdan sola sürükledi. Tenis izleyicisi
bu tip oyuncuları çok sever. Yeri gelir sonuna kadar sömürürler. Hakkını da
verirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.