6 Ocak 2017 Cuma

Sarı Kart Gibi Ama Değil!

Son yıllarda geçirdiğimiz anlar çok matah olduğu söylenemez ama 2016 yılı bunların çok ötesindeydi. Silahlar susmuyor, kötü haberler bitmiyordu. 2017’den beklentimiz artık farklı mı onu hiç bilmiyorduk. Ve açıkçası tartışmaya açık mı onu da bilmiyorum. Sporda da durum pek de farklı değil. Düşünsenize Rio’da Olimpiyatlar oluyor ve son kez yarışacak efsaneleri dahi (Phelps, Bolt) ağız tadıyla konuşamıyoruz bile… 


Heyecanımız kayboldu, merak duygusunu ve geleceğe bakışımızı yitirdik. Dünya perspektifimizi değiştiren Muhammet Ali’yi kaybettik. Ne yazık ki ölümler bitmiyor. Çok yakın zamanda uçak kazasında Chapecoense kulübü yok oldu. Kaç kişi Brezilya futbolunu takip ediyor…? Üstelik saat farkı varken. Ancak şimdi isimleri hafızalara kazındı. O görüntüleri hatırladıkça… 




Bir Hollanda ekolü Johan Cruyff… Ne kadar çok değil mi? Çok acımasızca davrandı bu yıl bize! Sürekli spora çıkarılan sarı kartlar kırmızıya döndü. 
1995-96 sezonunda İskoç Premier Ligi'nde Glasgow Rangers – Hibernian arasında oynanan maçta oldukça ilginç anlara sahne oldu. Yine yılın son günleriydi (30.12.1995) Ibrox Stadı’nda ev sahibi ekibin 7-0’lık farklı galibiyeti değildi konumuz. “Gazza” lakaplı Paul Gascoigne’nin hakeme çıkardığı sarı karttı. Tam olarak böyle gelişmedi. Gazza öyle bir harekette bulundu ki 7-0’lık skorun önüne geçmeyi başardı. 

Hakem Dougle Smith’in yere düşürdüğü sarı kartı geri vereceği sırada gayri ihtiyari, esprili bir şekilde hakeme kart gösterdi. Nedendir bilinmez hızını alamayan hakem bu sefer gerçek anlamda sarı kart göstermişti Gazza’ya! Bu olaydan sonra Büyük Britanya’da büyük yankı uyandırdı ve tekrar tekrar mizah anlayışını sorgulanmaya başlandı. Hatırlayın tarihler 1995’lerden söz ediyoruz. 

Şimdi tarihler bitmek bilmeyen 2016’ya çevriliyor. Süper lig’in 22. Haftasında Galatasaray-Trabzonspor maçında konuşan kırmızı kartlar ve hakem Deniz Ateş Bitnel’di. Trabzonsporlu oyuncu Salih Dursun, Bitnel’in kırmızı kartını alarak oyun sahasının dışını gösterdi. Bu olay sadece Türk medyasında da değil Avrupa Basınında da büyük yankı uyandırdı. Keza bu kırmızı kart futbola, spordaki bu çöküşe çıkmıştı. 

O kadar ayaklar altına serilmişti ki sadece o kare tüm içtenliğiyle anlatıyordu. Ekleyecek başka hiçbir şey yok. Sanırım tüm değerlerimizi yitiriyoruz. Artık görmezden gelme vakti de doldu. Büyük sporcular öldü, kimisi spora veda etti. Ve onlar gidince de umudumuzu kaybettik. Ancak tıpkı Salih Dursun gibi farkındalık yaratmadığımız sürece kayıp gideceğiz. İnsan burada tıkanıp kalıyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.