27 Ocak 2017 Cuma

Liverpool’un Öteki Tarafı; Everton

İngiltere, zira Liverpool şehri, futbolda duraklama dönemleri yaşasalar da Premier Lig kariyerlerine çoğu futbolcunun ulaşamayacağı kadar çok yetenek ve hikâye sığdırdı. Daha da önemlisi şampiyon olamamanın her şeyin sonu olmadığını kanıtladı. Belki bunu başarabilen ilk şehir değildi fakat en fazla iz bırakanlar listesinin başına yazılabilir.

Liverpool ile Everton futbol tarihlerine son derece birbirine benzerlik göstermeleri dahi rekabetin ne denli “tatlı” yaşanabileceğinin cevabı! Pek ala Everton 1872 yılında St. Domingo Kilisesi tarafından kurulmasıyla Liverpool takımından sıyrılıyor. 
Bilakis ilk yıllarındaki St. Domingo Football Club olarak adlandırılıyor. Ancak daha sonrasında Anfield Road çimlerine basan ilahi insanlar dışında tüm halkın katılımıyla küçük bir değişim ile Everton ismini almış.

Bu noktada Liverpool gerçeğiyle yüzleşme zamanı… Belki de doğru sanılan yanlışlarla… 1892 yılında Anfield Road sahasının sahibi John Houlding Everton’ın o yıllardaki popülaritesini kullanarak sahanın kirasını artırmak istemesiyle futbolun rengi değişecekti. Malumunuz buna karşı gelmek için artık daha büyük sebepleri vardı. Ve Everton’ın, Anfield ile son buluşması gerçekleşti.


Bu durumu kabullenemeyen Houlding, Anfield'ın yeni ve bundan sonraki daimi takımı Kızılları sundu sahasına. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. O yıllarda kenti ikiye ayırdığı iddia edenlerin gelecekte İngiltere futbol tarihine nasıl bir rekabet ortamı yarattığında habersizdiler.

Artık ikiye ayrılmış bir kent söz konusuydu. Everton ve Liverpool kulüpleri olarak futbolun sillesini yutacaklardı. Daha sonralarında başarı grafiğinde Liverpool’a yaklaşamadılar ve bu durum hiçbir zaman geri dönüşü olmayan savaşa çevrilmeden izlendi. 
Maviler için daha büyük bir şeref vardı. Premier Lig’de en fazla kalan kulüp olarak futbol sürdürülebilirliğini tartışmaya açmışlardı.

Liverpool şehri Mersey nehrinin ikiye ayırmasıyla bilinse de altında büyüyen fütursuzca iki takım yatmaktaydı. İşte bu noktada tüm bu yazılanları bir kenara da bıraktığımızda futbol dünyasının gıpta ile baktığı gerçekle yüzleşiyoruz. Dile pelesenk olmuş “futbolun beşiği” kelimesinin başrolü İngiltere'nin hemen hemen her semti, sokağı futbol müzesi gibi.

Size Liverpool şehrini sevmek için bir neden daha, 120 küsur yıllık bir rekabetin terazisine konmuş iki takım…
Mavilerin ve Kızılların derbisinde şiddet ve nefrete Heysel ve Hillsborough facialarıyla spor dünyasının kirli yüzüne vurulmuştu. Aynı şehirde ve de birlikte yaşamayı dostça öğreten rekabet. Belki de bundandır Liverpool’a olan bağlılık! 

Kasvetli hava, yağmur, kraliçe ve futbol... İngiltere ile özdeşleşmiş kelimeler iken artık Liverpool’a da virgül atmak gerekecek ya da rekabetin bir arada yaşanabilirliğine. Açıkçası bu size kalmış!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.