Jimnastik deyince akıllara Ruslar veya Çinliler gelir.
Şüphesiz! Atletizm de koşanlar içinse Afrikalılar tavşan misali hızlarına
yetişmek ne mümkün! Buna da şüphe yok. Daha önemli sporlardan biri ise bel
kemiği yüzme. Amerikalılar sırayı kimseye kaptırmaz. Geçmişten geleceğe adeta
kitabını yazan Amerikalılar. Bir de Michael Phelps gerçeği…
İnsanların sınırlarını aşmak istemediği siyahi, beyaz tenli
veyahut insan ayrımına “dur” diyebilecek bir isim var artık. Yani en azından,
başarıları ile son noktayı koyabilecek…
İlk Afrika kökenli Amerikalı Gabby Douglas tabiri caizse
ailesi tarafından “yemeyip yedirilen, giymeyip giydirilen” bilhassa varını
yoğunu ortaya koyan kardeşleri ve annesi tarafından imkansız olmadığını
ispatladılar.
Tek başına, çocuk başına, hedef olarak koyduğu Olimpiyatlarda
yarışmak! Zira madalya kazanarak uğruna Olimpiyat tarihinin ilk Afro-Amerikalısı
olmayı da başardı. Aslında kelimelere dayatılarak önümüze sunulması oldukça
rahatsız edici. Çünkü o sadece hedefleri doğrultusunda hareket eden bir çocuk
sadece.
6 yaşında iken kardeşleri ve annesinin ikna çabaları sonuç
vermiş, 2002 yılıyla birlikte jimnastik eğitimine başlamış. Bu içindeki istek
ve yeteneğin dışa vurumu 2 yıl içinde kendini göstermeye başlayacaktı. Eyalet
şampiyonluğu ile etrafındaki herkese korku salmayı başarmıştı. Çünkü ciddi
anlamda baş edemeyecekleri biri vardı.
14 yaşında ailesini arkada bırakmak zorunda kalacaktı.
“Karar verme” yetisine çocuk yaşta başlayan Gabby Douglas için kararlar sık sık
kapısını çalacaktı. Aldığı jimnastik eğitimi daha fazla güçlendirmek adına Des
Moines’e taşınacaktı. Burada giderek artan başarılar beraberinde milli takımın
kapılarını açacaktı. Tabi bu süreç beklenenden biraz yavaş gerçekleşecekti.
2011 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin altın madalyalı
ekibin bir parçası olacaktı. İpler koptuğu noktada kendisinin iyice farkına
varan Gabby, 2012 Londra ve Seattle Olimpiyat Oyunları ile önünü açtı.
Malumunuz yakın geçmiş Rio Olimpiyatlarında takım olarak kazandıkları altın
madalya gücünü perçinleyecekti.
Gabby Douglas, zorluklar içinde büyümeye çalışan çocuk iken
yeteneğinin keşfini yapan ve bunun için özveride bulunan Douglas ailesi,
hayalini gerçekleştirebilmek için imkansız olmadığını kanıtlamaya çalışıyorlar.
Bence oldu bu iş!
Bir başkası için değil. Bizzat kendisi için! Aslında o
sadece Olimpiyatlar bazında değil, rengin önemsizliğini de kanıtladı. Kendi
adına 2014 yapımı filmi bulunan, onca yıl spora emeğini veren efsane
sporcuların dahi filmi olmazken adına belgesel çekilmesi… Ve henüz yolun
başında.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.