12 Şubat 2021 Cuma

Yeni Nesil Rublev

“Yeni nesil” olarak nitelendirilen tenis ekibinden sanılanın aksine bir hayli isimler parlamaya başladı. Üstelik yeteneklerini Nadal, Djokovic ve Federer gibi büyüklerin üzerinde de gösterenler arasında Andrey Rublev gölgede kalmış durumda. Halbuki file karşısında bambaşka bir Rublev olduğunu hemen her organizasyonda açık bir şekilde gösteriyor, izlettiriyor. En son oynanan Londra Atp Finallerinde sergilediği oyun karşısında da ilk on içerisinde epey süre adını yazdıracak. Haliyle biz tenis severleri de geride bıraktığımız sezona dönüp bakmaya itiyor, bu sezon yıldızı parlayan genç tenisçileri mercek altına aldığımızda baskın olanlar ya turnuvalarda şampiyonluğa ismini yazdırdı ya da üst turlarda tırnak yedirten galibiyetin kıyısından dönen maçlara tanıklık ettirdi.

2020 Amerika Açık’ta oynadığı yarı final ve 2017 sezonu geneline yaydığı iyi performansla dikkatleri üzerine çeken Andrey Rublev, bunların neticesinde ilkleri yaşamaya başlayacaktı. İlk kez bir Grand Slam’e seri başı olarak katılma hakkı kazandı. Rublev’in de şansızlıkları yok değil seri başı olarak katıldığı turnuva da olabilecek en talihsiz kuralardan birisini çekerek ilk turda deneyimli İspanyol David Ferrer’in rakibi oldu. Zira Ferrer sıralamada Rublev’in sadece bir basamak arkasındaydı ve matematiksel olarak da çekilebilecek en sert ilk tur kuralarındandı. Onun için hem mental hem de fiziksel bir test kıvamında geçen mücadelede, Rublev tenisin en sıkı savunmacılarından biri karşısında güçlü ve riskli vuruşlarından vazgeçmeyerek özel bir galibiyete imza attı.

Rublev’i diğerlerinden ayıranlardan ise; özellikle return'leri ve çapraz backhand'leri… Bunun dışında ofansif duruşu tenis özelinde ayrıcalıklı kılıyor. Kariyerindeki ilk Atp turnuvasını yarı finalde Fognini, finalde de Lorenzi'yi yenerek Hırvatistan Açık’ı kazanan ilk Rus tenisçi unvanını kazanmış oldu. 2017 sonrası Rublev’in tenis tedrisatından çıkmış öğrenci gibi kendini kanıtlama ve kortta zevk veren oyununu izletme dönemine geçmesiyle, Us Open 2017 performansına göre bakarsak; tam Andy Murray'in gençliğine benzer ama tabi ki koşulları sorgulamadan, aynı fantastik tenis, aynı sinir ve aynı yetenek.


Ve sonrası… 2017 ne denli iyi başladıysa 2018 o kadar kötü gitti. Alacakaranlık kuşağıydı Rublev için,
büyük yıldız olma yolunda iken ancak mental açıdan problemi onu geriye itebilme ihtimali de var. 2019 yılında ise silkelenmiş ve özüne dönmüş Rublev ile baş başaydık.
Yıla dünya 78 numarası olarak başladığı Hamburg ilk 500 puanlı turnuva finalini oynayan; ilk turda Garin'i 2-0 yendikten sonra çok zorlu maçlar oynadı. İkinci turda Ruud'u geriden gelerek yendi, çeyrekte şimdilerin muazzam işler yapan yeteneği, Dominic Thiem'i iki tiebreak'te geçerek yarı finaldeki Busta'ya yine setlerde geriden gelerek göz dağı verdi. Lakin finalde Basilashvili’ye takıldı.

Yine aynı yıl Cincinnati Masters’da elemelerden gelerek, kariyerinin ilk masters çeyrek finalini gören Rublev, şiir gibi oynayacaktı. Bu turnuvada ekselanslarını iki sette yenmesi de bugüne kadarki kariyerinin en büyük galibiyeti olarak şapka çıkartacaktı. Elemeleri geçtikten hemen sonra birinci turda tatlı belası Basilashvili’yi geriden de gelse ikinci turda Wawrinka’nın rakibi olacaktı. Birer birer yendiği İsviçrelileri net skorlarla eve gönderecekti. Wawrinka’dan sonra Roger Federer’de takılır düşüncesi tezi çürütmüştü. Ne var ki vatandaşı Daniil Medvedev barajına çeyrek finalde takılacaktı.

Rusya tenisi uzun süredir aradığı ivmeyi yakalamış durumda. Malum üç büyükler varken, Rusya’dan atak geldi ve başta Medvedev, Khachanov ve Rublev üçlüsü ile kortlar daha çok 24+1 karesini yakalayacak. Aslında, geride bıraktığımız yılın kısır geçmesi yeni neslin epey işine yaradı. Öyle ki, pandemi nedeniyle çok kısa oynanan 2020 tenis sezonunda kariyerinin bugüne kadarki en iyi sezonunu oynayan Rublev örnek verilmeye muktedir. Rublev’in harikulade bir formu bulduğunu söylesek de ne tür sürprizlere gebe olduğunu, dolayısıyla sürprize her zaman yer var ama yenilere şans vermek daha çekici geliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.