Torino, 1940’larda başlayıp, 1949 yılındaki elim uçak
kazasıyla noktalanan “Grande Torino”dönemine en yakın sezonunu 1992
yılında yaşamış, UEFA Kupası’nda final oynayarak büyük sükse yaratmıştı. O
takımın Enzo Scifo ile birlikte en büyük itici gücü olan sol açık Gigi
Lentini’nin Milan yolu böyle açılmıştı.
1993 yazında, Lentini’nin başına gelenleri bilenler için,
üzücü bir olaydı. Bilmeyenler için ise şaşırtıcı… Lentini’nin bu düşüşü,
Milan’a ayak uyduramayan bir futbolcunun, ya da Alpler’in bağrından kopup,
Milano’da tutunamayan bir gencin öyküsü değildi… Onu durduran, hayatını
değiştiren şey; trafik canavarıydı.
Gigi Lentini, Berlusconi’nin Serie B’den alıp, dünyanın
en büyüğü konumuna getirdiği Milan’a, bugünkü değerlerle, tam 13 milyon Pound
karşılığında transfer oluyordu. Aynı zamanda futbol tarihinin transfer
rekorlarından biriydi bu…
92/93 sezonunda şampiyon olan Milan’a ciddi katkılar
sağlayan, o dönemde Azzurri’nin de değişmezlerinden olmaya başlayan Lentini için
işler yolundaydı. Ta ki takvimler 1993’ü gösterdiği zamanda, sezon öncesi
hazırlık turnuvası için Ferrari’siyle Genoa yoluna çıkana kadar… Hayatın
“beyazını” yaşarken, ciddi bir trafik kazasıyla “siyaha” merhaba diyordu
Lentini…
Kafatası çatlayan, göz çukurları zedelenen yıldızın bu
dakikadan sonra ölüm-kalım mücadelesi başlıyor, iki gün boyunca ciddi bir koma
süreci yaşıyordu…
Önce ölümden dönen, daha sonra kör kalma tehlikesini
atlatan Lentini, hayatın ötesinde, 1 yıl gibi kısa bir süre içinde futbola da
dönüyordu. Ama futbola dönen, 2-3 yıl öncesinin fırtınası, yere sağlam
basaraktan, saçlarını rüzgarın ters yönüne vererekten, leziz driplingler yapan
Lentini değil, sıradan bir futbolcuydu…
Lentini’nin futbola karşı gösterdiği inancı, saygıyı,
Milan ona karşı göstermiyor ve yolların ayrılmasına karar veriliyordu.
Atalanta’nın yolunu tuttu. Burada geçirdiği bir sezonda, iyi bir performans
sergileyen Lentini, Atalanta’nın ligi 10. bitirmesini sağlayanlardan
oldu. Aynı sezon, kendisine yol veren “son şampiyon” Milan’ın, ligi 11.
bitirişi manidardı…
Lentini’nin bu performansı, onu yeniden değerli kılmıştı.
Ve bu seferde Torino yolları onu bekleyecekti. Lentini’yi Milan’a sattıktan 1
sezon sonra Serie B’ye düşen Torino, çıkışı tekrardan kendilerine UEFA finali
oynatmış oyuncuyla aramıştı. Lentini, bu beklentileri boşa çıkartmayacak, iki
sezon sonra nihayet Serie A’ya yükselecek olan Torino’ya önemli katkılar
yapacaktı… Serie A’da eski günlerinden kesitler vermeye başlayan ve de artık
30’una merdiven dayayan bu “kara talihli” adamın başına yine kötü şeyler
gelecekti, üstelik tam da form tutmuşken…
Gianluigi Lentini, her şeye rağmen bu oyunu hiç
bırakmadı, 43 yaşına kadar hayatını “futbol oynayarak” kazandı. Bir dönemin
“pahalı ayakları”, hayata sımsıkı sarıldıktan sonra; futbol topundan uzak
kaldığı kayıp yıllarının acısını çıkartmaya çalışmıştı. Kendisini izleyenler
için, bugün hala “sol kanat” denince akla gelen ilk isimlerden birisidir.
Lentini’ye ikinci bir hayat…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.