7 Haziran 2018 Perşembe

Alman Spor Dosyası ve Kerber


Bu yıl Roland Garros’ta başka bir film izler miyiz acaba? Bu soru erkeklere sorulduğunda baş gösteren Nadal cevabı ile oy vermek çok olası bir durum. Rafael Nadal'ın Fransa diploması pek hayli belli. 2005’ten beri katıldığı Roland Garros’ta oynadığı 53 maçın 52’sinden zaferle ayrıldı. Eee boşuna toprağın efendisi denmiyor… Peki ya söz konusu kadınlar olunca?

Bu noktada favori diye nitelendirebilecek bir isim henüz yok! Aslında iyi ki de yok, çünkü sonucu belli olan bir filmi sürekli izlemek ne denli keyifli olabilir ki! Ancak bir isim var ki WTA sıralamasında birinciliğe yükselmiş olsa da ismi hiçte duyulmuş denilmez.
Alman tenisçi Angelique Kerber, ilk şampiyonluğunu 2012 yılında Kopenhag’da elde etti ve bundan sonrası Kerber için fitili ateşleyecekti.

Her yıl Paris’te, mayıs ayının son pazar günü gösterime girip iki hafta süreyle tenis izleyicisiyle buluşan filmin açılış müziği bu sene kadınlarda kim göğüsleyecek derken, Kerber elenen sürpriz isimler arasına girmişti.
Serena Williams’ın filminin yardımcı oyuncuları, kurgusu çok hafif de olsa değişiyor. Sahi Williams-Kerber beraberliğinde kim galip çıkmıştı. Burada da bir sürpriz saklı.


Kerber’i tenis dünyasında öne çıkartan sene Williams’ı finalde elediği yıla tekabül edecekti. 2016 Avustralya Açık’ta sezonun ilk grand slam’in de Serena Williams’ı finalde saf dışı ederek ilk grand slam zaferini kazanacak, son grand slam olan Amerika Açık ile bir şampiyonluk daha alınca dünya bir numarasına kadar uzanacaktı. Bunun öncesinde de başarıları yok değil miydi?


2013 yılında Linz’de başarılı sonuca ulaşan Angelique Kerber, bunun ardından 2015 de Stanford, Birmingham, Stuttgart ve Charleston da birinci olarak kupayı kaldırmayı başarmış oldu. Teklerde oldukça ciddi başarılar elde etmesine rağmen çiftlerde bu başarıyı elde edemedi. Açıkçası onun hedefi de hep tekler bazındaydı.
Çünkü üç yaşında başladığı tenise hep tek başına meydan okuyarak geldiği noktada çiftlerden daha öncelikliydi.

Şimdi… Ortada bir de Angelique Kerber gerçeği var elbette. Her zaman Alman tenisi için en önemli prova kabul edilen grand slamler ve Kerber’den daha fazla beklenen başarılar… Almanların önemesediği bir kültür pek ala “spor” hangi branş düzeyinde olursa olsun ciddi alınası gerektiğini çok iyi bilirler.
Evet, tenis olarak bakıldığında son yıllarda sessizlik hakim ancak bu yolda Kerber’den çok fazla beklenti var, o bir gerçek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.