Artık, kış olimpiyatlarına yeni isimler arayışı içinde
olacağımız kesin. Bjoerndalen’in sonuçlarını görmek için illa birinin bize
göstermesini beklemeye gerek yok. Dünya sürekli değişirken, hızla fason
üzerinden giden bir düzende kurarsak takip eden oluruz. İşte tam da bu noktada
biatlon kralı devreye girecekti. 18 yaşında iken kariyerine göz kırpacaktı
adeta.
1 yıl sonrasında dünya şampiyonluğunu kazandıktan hemen
sonra Norveç’te düzenlenen kış olimpiyatlarında (1994 Lillehammer) yarışıp,
ısınma turlarını artıracaktı.
İlk büyük zaferi kuzey de denk gelmeyecekti belki ama
1996 İtalya’sında bireysel düzeyde kazanacaktı. Aslında ilk yola çıkarken hem
kros hem de biatlonun tedrisatından geçse de yoluna odaklanacaktı.
Norveçli, biatlonun hakkını verecekti. Düşünün ki, pek de
adı sanı duyulmayan bir futbolcunun önüne geçebilecek kariyer ve öneme sahip. Dünya Kupasını altı kez kazandı ve altı kez gümüşle
yetindi. Ve tabi ki bronzu da müzesinde duruyor olacaktı.
Ne var ki, bunların içinde en önemlisi 1998 yılına
tekabül eden, bir sezonda biatlonda üç büyük şampiyonların her birinde
şampiyonluk kazandı.
Bunları bir kenara not ettikten sonra, kendi alanında 179
podyumla arkasından gelecek ayaklara epey büyük bir çıta bırakmıştı. Ve elbette
bunların bir kısmını yeni yaşında yapacaktı. Aslında kariyerine 2016 yılında
sonlandırması beklenirken, 2018 yılına Pyeongchang’ı da es geçmeyecekti. O
yaşamına şampiyonluklarla beraber “ilk” olmayı da başaracaktı.
FIS Cross’ta Dünya Kupası’nda ilk erkek biatloncu olarak
tarihe yazılacaktı. Olimpik Kış Oyunlarında toplamda 13 madalya, 8’i altın
olmak üzere… Dünya Şampiyonası’nda 45 madalya ve pek tabi ki 20’si altın olarak
boyna takılacaktı.
Ve bu zamana dek tek başına geldiği bireysel zaferler… 95
zafer! Şu an tam olarak 44 yaşında ve emekliliğe ayrıldı. Üstelik geride
bıraktığı efsanevi başarılar, gazete manşetleri ve kış olimpiyatlarına büyük
bir çizgi. Biatlonun kralına kesin dönüşüyle elveda diyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.