10 Aralık 2021 Cuma

Çaylak

NBA’in yıldızı tabirine ulaşmak epey meşakatli olduğu kadar, dramı bol, yüreği burkan, en diplerden başlayarak yolculuğa adım atmanın hikayesi aynı zamanda. Pek duymayız, zengin bir ailenin çocuğuydu ve kendini potada buldu diye. İmkansız değil! Lakin bizler daha çok yetenek ile para kazanmak arasında sıkışmış kişilerin NBA’ de buluşması esasında.
Yürek burkan bir isim var ki, elektriği olmadığını, doğal afetlerle boğuşan Skal Labissiere; Haiti’de yaşayan zorluk bir çocukluktan geliyor. Haiti’depremden önce bile elektrik ile ilgili sıkıntıları vardı. Kardeşiyle Nintendo’da NBA Live oynarlarken Kobe veya McGrady ile oynardı. Tabii T-Mac o zaman Houston’da, oyunda da harika. Yani bilmidiğimiz McGrady!

Maçlar bitince hemen oyunu kaydetmeye çalışırlardı çünkü elektriğin ne zaman gidip geleceğini bilmiyorlardı. Bazen maçın ortasında gidiyordu. Elektrik kesintileri Haiti’deki yaşamın bir parçasıydı.
Port-au-Prince’te genelde her yerde belirli aralıklarla elektrikler giderdi. Öğlen 2 ila akşam 8 arasında genelde gidiyordu, ancak kimse hiçbir zaman emin olamıyordu. Üç katlı evin en yukarısında yaşıyorlar ve bahçelerinde her gün tüm mahalle toplanıp elektrikler gelene kadar futbol oynuyorlardı. Elektrik bir anda gelirse maç hemen bitiyor, çocuklar sıcak duş alıp televizyon izlemeye veya oyun oynamaya evlerine gidiyorlardı.

Haiti’de ana spor futboldu ve basketbol pek popüler değildi. Bu yüzden o da küçükken futbol oynuyordu ancak 12 yaşında futbol için çok uzun olduğunu anladı çünkü 1.95 olmuştu, Labissiere, zaten 12 yaşında beş altı yaş büyüklerin boylarına gelmiş ve uzamaya devam ediyordu. Spor hayatında büyük yer kaplıyordu lakin depremde. 14 yaşındayken, Labissiere, annesi ve kız kardeşi ile birlikteyken, aniden ev sallanmaya başladığında kardeşi büyük panik havasındaydı. Deprem başlar başlamaz tüm aile, bir araya geldi, daha kötüsüne hazırlandı. Bir an evleri üzerlerine çöktü ve Skal ve ailesi en kazda üç uzun saat kaldı.


Depremden sonra Skal’ın basketbol geleceği kasvetli görünüyordu ama hayalperest bir vakıf, uluslararası umutları ABD'ye getirmeye yardımcı olan Gerald Hamilton'a teşekkür etti. Skal vakfın lehtarı oldu ve depremden birkaç ay sonra Hamilton ile birlikte Tennessee, Memphis'e taşınarak yaptı.
Memphis’de, Skal Evanjelik’e katılmaya başladı, Hristiyan Okulu ve hızlı bir şekilde, üniversite takımında oynamaya başlaması da bu vesile ile olacaktı.

Kentucky Üniversitesi'nin koçu John Calipari, yeteneklerinden etkilendi ve onu 2012 NBA Taslakları'nın ilk seçtiği Anthony Davis ile karşılaştırdı. Calipari, Skal'a diğer 2015 adaylarının ötesinde bir burs teklif etti.
Birçok insanın bakış açısından, Skal gerçek değildi. Kolejde birçoğunun ondan yüksek beklentileri vardı, 36 maçta ortalama 6,6 puan aldı. Bununla birlikte, kolej için uygunluğunun son 3 yılını geride bıraktıktan sonra, 2016 Taslağında hala ilk turdaydı. Phoenix Suns onu 28. sıradan seçti. Skal Labissiere’i 2001 NBA Draft’ında 26. sırada seçilen Samuel Dalembert’ten bu yana en yüksek taslaklı Haiti oyuncusu yaptı Taslak seçiminden birkaç hafta sonra Labissiere, Sacramento Kings'e takas edildi.

Oldukça iyi bir çaylak sezonu geçirdi. Kings. En az 32 puanı alan 20 yaşın altındaki 41 NBA oyuncusundan biri oldu. O her seferinde daha iyi bir oyuncu olarak geri döndü. Hemen katkı beklememek lazım ama 2-3 sene içerisinde biraz güçlenirse çok özel bir oyuncuya dönüşebilir. O Haiti’nin yürek burkan kahramanı, o takasların çaylağı, o gelecek…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.