9 Ağustos 2018 Perşembe

Fazla Masalsı Angel


Tiffany Hayes, Brittney Sykes, Elizabeth Williams, Chelsea Gray, Candace Parker ve Angel McCoughtry. Liste, bilgisayar oyunlarının ilerleyen sezonlarda, rastgele isimlerle yarattığı oyunculardan seçilmiş gibi. Kaç tanesinin adını ilk kez duymuyorsunuz? İki? Belki üç. Kaç tanesinin binlerce kilometre uzaklıktaki bir basketbolseverin hayatına küçücük bir etkisi olmuş olabilir? Belki bir.

Angel McCoughtry’ten bahsediyor çoğunluğunu Avrupa’da olmak üzere, basketbol parkelerinde ömrünü geçirmiş, şimdilerin WNBA oyuncusu… EuroLeague Kadın basketbol camiasının önde gelen isimlerinden olduğunu sanmıyorum McCoughtry’in; ama şehirde onu tanıyan hiç kimsenin saygıda kusur etmediği kesin. Onun işi gözlemci adı altında, av peşinde koşanlarla kapışmayı hiç içermiyor. Derdi, o kargaşanın gölgesinde kalan sıradanlıkta!

Amerikalı yazarların İtalya basketbolu veya Rusya Basketbolunun geçmişinde yaptıkları yolculuklar, genellikle Bill Bradley, Mike D’Antoni ya da Kobe Bryant’ın çocukluğuna uğrar. Ancak sadece Avrupa basketbolu değil, Avrupa toplumu üzerinde izler bırakan bir Amerikalı araştırmaları sırasında gözlerinden kaçar. Kadın basketboluna ne denli önem verdikleri… ve bu noktada pişen bir WNBA oyuncusunun nasıl bu ateşte piştiğini de…


Yine de başlangıç da Amerika topraklarını solumuş birinin ilk geçtiği parkeler NBA olacaktı.

McCoughtry, Büyük Doğu Konferasında okul tarihinin bir sezonda en çok top çalma, sayı atma ve ribaund istatistiklerini tutturarak kendi üniversitesinin tarihine geçmiştir. Ayrıca bir maçta attığı sayılarla konferansta atılan en büyük sayı rekorunu eline geçirdi. 2006-07 sezonu Sophomore sezonunda Yılın En İyi Doğu Konferansı Oyuncusu seçilme başarısı gösterdi.

2009 WNBA Draftında Atlanta Dreams takımı tarafından 1. sıradan seçilmiş ve bir sene takımda forma giydikten sonra kariyerini şu anda Euroleague Women ve Türkiye liginde mücadele eden Fenerbahçe'de, MKB Euroleasing Sopron’da, Mersin BŞB’de, Dynamo Kursk’de ve yeniden Atlanta’ya dönüş yaparak rekorlarını sürdürmekte. 1.85 boyunda bulunan McCoughtry genellikle Kısa forvet olarak oynasa da ihtiyaç duyulduğunda uzun forvet olarak da takıma katkısı yadsınamaz.

Alamet-i farikası çığır açan teknikleri değil. Onun ayıran biraz, nefes almaya fırsat bulunmayan iki saatlik antrenmanları; daha çok o idmanlardan sonra yaptığı kişisel çalışmaları ve asla pes etmeyen bir yapısı.. Hep daha iyiye daha da iyiyi arayışından…
Şu anki durum, Angel için olması gereken kadar sıradan değil. Atlanta’dan bir kontrat kapmış durumda. Bazıları için çok sıradan olsa da onun için rüya. İşin garibi WNBA yetkililerini yetenekleri ve fiziğinden çok kişiliği etkilemiş durumda. Bu yolda, en karanlık zamanlarında ışık tutan Avrupa Basketboluna minnettar, oyunundaki değil karakterindeki izleri için. Onun için fazla masalsı fakat gerçek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.