26 Ağustos 2016 Cuma

Başkaldırı!

İskandinav insanları için derler ki; pek fazla konuşmazlar, mimik ifadeleri neredeyse yoktur, yani kısacası soğukturlar. Kime göre, neye göre?
Severiz insanları, toplumları tanımadan ön yargıyı hazıra sunmayı. Bu davranış biçimleri popüler kültürdeki yansımalardan sadece birkaçı. Ama onlar popüler kültürü ne kadar umursuyor? Son derece açık bir konu.

Bisikletin anayurdu olarak varsayılan kuzey ülkeleri kendi başlarına bırakılmışlığın tadını çıkarıyor. Hoş görülmeyen bisiklet kullanımını hayatlarının odak noktalarına koydular. Avrupa'nın görmezden geldiği bisiklet onlar için sıradan bir iki tekerden çok öteydi.
Kanunları; kişileri de bisikleti de çok iyi tanırlar. Bir bisikletli gideceği yola kadar, arabayı, trafiği dert etmeden basar pedala.

Bilhassa İskandinavlar, kornaya basan şoförleri, küfür eden sürücüleri, karşıya geçen yayaları yokmuşcasına  üstüne süren araçları görmek imkansız. İmkansız kelimesinin vücut bulmuş hali İskandinavlar gün geçmiyor ki yeni bir hayret verici yüz ifadesi ile bizi bırakmasınlar.



Ona deli veya çıldırmış demek için fazlaca sebepler sayılabilir. Eirik Ulltang Norveçli bisikletçi bugüne kadar hep bisiklet adına başkaldırı olarak nitelendirildi. Haksız da sayılmazlar. Aynı zamanda Norveç Milli takımında da bisikletin ilahı, sınır tanımayan bisikletçisi...
Geçen günlerde bir kez daha herkesi sürklase etti. Norveç'in kuzey doğusundaki adalardan oluşan Lotofen'de 400 metre yükseklikteki iki kaya oluşumu arasındaki atlayışı ile adeta nefesleri kesti. Gerçekten de!

İlk önce arkadaşlarının çektiği video sayesinde Lotofen kasabasında çığ etkisi yaratırken kısa sürede, dakikalar sonra... Norveç medyasına yayılmıştı. Eirik Ulltang sırtladığı bisikletiyle -can yoldaşıyla- tepenin zirvesine ulaşmıştı.
Yapması gereken bir iş daha vardı. "Konsantrasyon". Sakin duran bedeninin yanına, heyecanlı atan kalbi eşlik ediyordu. Tepe de tam 1 saat boyunca mental olarak hazırlık yapan Ulltang arka tekerlek üzerine kalkarak karşı tepeye atlayışını gerçekleştirdi.

Tam burada tuttuğumuz nefesleri rahatça bırakabilirdik. Ve her şey sadece bir saniye içinde bitmişti. Eirik Ulltang bu atlayışı epey süredir hayal ettiği manzaraydı. Her anlamda...
Ve dünyanın bisiklete olan bakışını başkaldırı ile sürdüreceğini yüreklilik ile gösterdi. 
"Güç ölçülebilir, hızı saniyelerle... peki ya cesaret?"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.