10 Aralık 2015 Perşembe

Vuelta'ya Bir Şans, Neden Olmasın?

İnsanoğlunun istekleri sonsuzdur. Sınırımızı bilmeden isteriz. Aynı beklentilerimizi üç hafta süren bisiklet turlarından da bizi çılgınlar gibi eğlendirmesini bekleyebiliriz pek tabi ki. Bu yıl olduğu gibi. Doping haberleriyle orta ateşle ısıtılıp, skandallar ve kazalarla yüksek ateşe geçeriz. Tırmanış etaplarındaki kapışmalar, etap birincilik çekişmeleri ve medya takibi. Bizzat tanımasan da, uzaklardan takip ettiğim Fransa Bisiklet Turu tam olarak hislere tercüman oluyor. Amiyane tabirle sirk gibi. 
Kısmen İtalya Bisiklet Turunda da görürüz. Daha çok eşsiz manzaralarıyla, keskin hava koşullarıyla çarpar. Bu ikilide özellikle Fransa'da beklentileri karşılar, son olarak da İspanya'ya şans tanırlar. 

Nerede kalmıştık, eğlendirmesini, şaşkınlık efektlerini burada kullanmak ne mümkün! İspanyollar sıradan bir tur etkisi yaratıp, bir sonraki sezonun Fransa ve İtalya Bisiklet Turlarını iple çekeriz. Mesele şudur ki; hep çalkantılı turları mübalağa yaparak tatlandırır, sanki çok doyumsuz, kaliteli turlar oluyormuşcasına kendimizi kandırırız. 



Son iki yıldır organizasyonlarda problemlerin olması, 2015'te tam anlamıyla cevap buluyor. İspanya ise bu durumu klasik duruşuyla artı puan olarak hanesine yazdırıyor. Tek sebebe sıkıştırıp sınırlandırmak yanlış olur. İspanya Bisiklet Turunda yıl geçtikçe yıldızlar topluluğuna dönüşmeye başladı. Zaten muhtemelen bu isimler sayesinde izlenip, keyif alınacak. Aksiyonlu etaplar beklenmemeli. Aramızda beklediğini bulamayanlar da olacak. Daha öncede yazdığım gibi Chris Froome, Nairo Quintana, Alberto Contador ve benzeri mühim çıkışlar yakalayan isimler de İspanya'da yarışacak olmaları.

Bu üçünü daha çekici kılan meşhur kapışmaları ve kürsü derecelendirmeleri. Bir nevi İtalya ve Fransa'da kendini kanıtlayabilen veya daha öncelikli yıllarda İspanya'da Vuelta Turunun yeni parçaları, starları olma yolunda kat edecekler. O yüzden sükse yapmış bu üç bisiklet turundan gerçek anlamda bahsedebilmek için zevk almalıyız. Unutmayalım ki İspanya'da onlardan biri. 



Bu biraz tenisteki Grand Slamlere benzeyecek ancak onlar ayrılmaz bir bütünü simgeliyorlar. İşte bisikletteki kocaman eksik. Hepsi assolist olmak için vitesi üçe takmışlar. Su götürmez bir gerçek; Tour de France liderliği kaptıracak turda değil. Asıl konumuz İspanya Bisiklet Turu'da çıkış yakalayabilir.mi? Tabii ki de, neden olmasın? "Bisiklet bir kültürdür" diye boşuna söylenmemiş. Bundan beş sene öncesine kadar Premier Lig aşağı Premier Lig yukarı diyorduk, arada Bundesliga, İtalya Seria A ligini kapsayarak, gerçi son yıllarda İtalya ligini unuttuk. Ne Şampiyonlar Liginde ne de UEFA'da göremez olduk. 
İngiltere Ligi desen sürekli kaos ve Türkiye Ligi gibi antrenör değişikliğiyle boğuşan nahoş görüntü. Bu arayı kapatan ve geçen La Liga oldu. Aaaa burada da İspanya!

Yükselişe geçen İspanyollar! Burada büyük iş Real Madrid, Barcelona ve son 5 yılın sürpriz takımı Atletico Madrid, Sevilla takımlarıyla salladıkları Vuelta'nın da Alberto Contador'un ataklarıyla yeni açılım yapması an meselesi. Keza yaptı yapmasına, iş biraz seyircide. Uzaklardan baktığımız bu yarışa perspektifi değiştirerek bakmak. Hem zaten bisiklet sporu, olabilecek tüm negatif haberlerle boğulurken, en büyük desteği de uzaklarda o kültürü benimseyen topluluktan aldı. 
Hem bugün İspanyollara yarın bize, Türkiye'ye sıçrayacak bu büyüme. Biraz zaman var, baya zaman var ama neden olmasın! Siz en iyisi bunu düşünün!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.