21 Eylül 2015 Pazartesi

Küs Müyüz? Boateng Kardeşler

"Bize verilmiş bir tek yaşam vardı; bu armağanı en yakınlarımız bile olsalar başkaları için harcamaya değer miydi? 
İyi de böyle bir ikileme girmek de yanlıştı. Hem kendin hem başkaları için yaşamak mümkün olabilirdi; dengeyi ayarlamak koşuluyla."
Polisiye üstadı Ahmet Ümit'in Beyoğlu Rapsodisi kitabını süsleyen ve kitabı okuyanlar bilecek ki fazlasıyla manidar cümleler. Durum şu ki; 3 can dostu arkadaşın kardeşten farkı yoktur, tabi hikayeler hep mutlu sonla bitmiyor. Keza yaşadıklarımız... 
Can ciğer kuzu sarması olduğumuz dostlarımızla dahi kanlı bıçaklı olmamız an meselesidir. Yine de insanın canından kanından olduğu kardeşiyle insan böyle olur mu? Ucu açık bir soru!

Olmayanlar da yok değil. Örneğin; Gasol veya Güler kardeşler ya da Altıntop kardeşliği tam yerinde bir örnek oldu değil mi? Enteresan olansa zıttı durumları düşünmesek de gerçekte daha çok ilgilendiğimiz kavgalı-anlaşamayan haberler. 
Yeni dünyanın ağzımıza bal çaldığı, yaptığı işlerden çok, yapılan davranışlar ve iğneleyici sözlere dikkat çekeriz. 

Anne Alman, baba Ganalı; daha şimdiden ikiye bölünmüşlük var. Uyum varsa sorun da yok demektir. Ancak çocuklar bu uyumun ucunu kaçırırlarsa çorap söküğü gibi kaybetmeler başlayabiliyor. 
Kevin-Prince orta sahayı güçlendirirken kardeş Jerome defansta Berlin Duvarından hallice. Buraya kadar sorun yok gibi.
Hatta ikisi de Almanya'nın köklü takımlarında koşarken patlağı milli takımlar kulvarında vereceklerdi. 


Zaman zaman Alman halkının ırkçı tezahüratlarıyla sinirine yenik düşen Kevin-Prince daha sonra topyekün daha da fazlasını ödeyecek ve ödetecekti. 
2010 yılına kadar Almanya milli takım ruhuyla bezeliyken o yıl itibariyle kendini Gana formasını giyerek sesini yükseltti. 

"Kaybetmeye alıştıkça daha çok özgürleşiyor insan."

Jerome Boateng abi sözü dinlemedi, profesyonel kariyerine her geçen gün "tik" atıyordu. Hedefleri vardı ve bu doğrultu dışına çıkmadığını kanıtlıyordu, önceliği abisine vererek.
Manchester City'deki yıllarında 'biraz abi-kardeş ayrı kaldıklarında' büyük travmalar baş gösterecekti. Aynı yıllarda abisi yüzünü kara çıkartmıştı. 
İlk önce verdiği radikal kararla milli ruhunu değiştirmiş, ardından dedikodular peşi sıra takip edecekti. 2010 yılındaki Dünya Şampiyonasında abi-kardeşi düelloya davet edecekti, Gana-Almanya maçıyla.


Bu maçtan önce Premier Lig'de oynadığı yıllarda Michael Ballack'ı "kasti" olarak sakatladığı bir anlamda kaptanlarından yoksun turnuva geçirmenin ince hesaplarını mı yapıyordu yoksa hepsi bir tesadüf müydü? Kısa sürede yayılan haberler kardeşi Jerome'yi fazlasıyla utandırmıştı. O gün ciddi bir karar alarak abisiyle konuşmayacaktı.

Yine de bu konuda Almanlar hassasiyet gösterip iki kardeşi karşı karşıya denk getirmiyorlar. Çünkü forma şansı bulamayan Jerome'ye karşılık ilk 11'de her daim yeri hazır olan "Getto" çocuğu Kevin vardı.

"Uçmak, ait olduğun yerden uzaklaşmak, kendinin daha çok farkına varmak demektir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.