19 Ağustos 2015 Çarşamba

Yaşları Küçük, Başarıları Büyük Dev Adamlar

Son yıllarda Türk basketbolunda ciddi bir düşüş var. Yadsınamaz gerçek! Ancak arkadan gelen nesil çok büyük umutlar barındırmamızı sağlıyor. Heyecan uyandırıyor! İlk başlarda borsa grafiği gibi inişli-çıkışlı oyun sergileseler de takım ruhunun bilincini küçük yaşlarda edinmenin yararını gördüler.
Süregelen bir alışkanlık haline gelen takımımız vardı. Neredeyse uzun yıllar hiç değişmeyen kadronun dışına çıkmıyorduk. O yüzden maalesef aradan kayıp giden yetenekleri bir nevi küstürdük.Belki de yeni yeteneklere açık olunsa çok daha öncelerden genç nesil yer bulacaktı.

Basketbolda Avrupa'nın da tartışma konusu olmuştur. Ben bu süreci; "emekli olmak istemeyen doktorlar" (artık 60-70 yaşına gelmiş dedeler) arkadan gelen taze bilgi deposu doktorlara koltuk bırakmak istemeyince yer bulamaz, yıllarca aynı unvanla doktorluğunu yapmak zorunda kalırdı, kalmaya da devam ediyorlar ne yazık ki.
Durum vaziyet böyle olunca "yeni yetenekler" kendilerini kendi yaş gruplarının içinde farkındalığını göstererek yer bulmaya başladılar.
Son 3-4 yıldır ışıl ışıl parlayan -küçük dev adamlar misali- büyük başarılara imza attılar.


En son olarak Yıldız Erkek Milli Takımımızda bronz madalyayla kürsüye çıkmanın gururunu yaşadılar/yaşattılar. Aralarından sıyrılan "yıldızlar" olmadı değil. A milli takıma göz kırpanlar oldu. Savunmadaki dirençleri, akıllıca oynadıkları oyun göz doldurdu. Onuralp Bitim ve Ahmet Duran gibi oyuncuların yakaladıkları ritim 12 kişilik kadroda rezervasyonlarını yaptırdılar şimdiden.

A milli takımımızda son günlerde oynanan hazırlık maçlarında da oldukça genç bir takım kuruldu. Başı çekenler arasında Kenan Sipahi, Kartal Özmızrak, Furkan Korkmaz ve daha fazlasını görünce esasında basketseverleri endişe sardı. "Bu kadar yeni ve genç kadroyla olur mu" soru işaretleri ile karamsarlığa bir adım daha yaklaştılar. 


U-20, U-19, U-18'de sergilenen oyunlar bu endişeye mahal vermeyin dedirtti. Emircan Koşut ve Furkan Korkmaz gibi oyuncular en iyi beş'e seçilerek "bizde buradayız" dediler. 
Sadece onlarda değil elbet. 12 kişilik kadro genişlese ne de güzel olur diye düşündüren kadroda Okben Ulubay, Tolga Geçim, Berk İbrahim Uğurlu ve Ege Arar isimlerine daha çok aşina olacağız. Benden söylemesi.
Ergin Hocanın vizyonuna da uzun uzun cümleler yazılır.

Bir takım kimyası oluşturulabilirse, ardından şampiyon olabilecek büyük potansiyele sahipler esasında. Bu bakış açısıyla ilerlendiğinde kısıtlı kadroya girebilmek için herkes varını yoğunu ortaya koyuyor. Son formaya kadar çalışmak, çalışmak, çalışmak yeterli olmuyor.
Farklılığı sahada göstermek +1'i eklemek için fırsat yaratmak gerekiyor. Tıpkı son hazırlık maçında Kartal'ın müthiş oyunu gibi.
Ergin Ataman ince eleyip sık dokusa da bu sefer takımını oluştururken epey zorluk çekeceği kesin. Keşke zorluklar hep böyle olsa!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.