21 Temmuz 2015 Salı

Dotsie Bausch

Hep konuşuruz "bu çocukta yetenek var, geleceğin futbolcusu, tenisçisi..." vesaire. Bir de bu hayatların, yeteneklerin mutfak kısmı vardır.
Nereden nasıl geldikleri gibi. Bu sadece sporcular için geçerli değildir aslında. Belki de her ay faturalarınızı ödemek amacıyla gittiğiniz bankanızda ki gişe yetkilisinin yaşam mücadelesi, bilmediğiniz sporda Türkiye derecesi veya çok yetenekli olduğu bir spor branşını çalışmak zorunda kaldığı için bankada çalışıyor olması.

Nice vardır böyle yaşam savaşımları. Şu an bu yazıyı okurken "işte bu benim" bile diyor da olabilirsiniz. Kendimi bizzat görüyorum ve içimde hep spora olan bu ilgim sıcacık duruyor. Her an alevlenebilir bir durumda.

Alışılagelmişin çok dışında bir hayat hikayesi var ki ilham verici! Bu sefer uçurumun kenarına gelip de yılmayan bir kadın! Genç yaşta mankenliğe başlayıp sıfır beden olma tutkusuyla Anoreksiya  olan Dotsie Bausch'ın ilginç yaşamı.
Hayatının anlamını bilmeden içinde beslediği ve kalbinin söküp attığı hayatı.



Yakalandığı anoreksiya hastalığı ile ölümle burun buruna gelen Dotsie'nin bitmek tükenmez olan zayıf olduğu halde zayıflama çabaları onu "neden yaşıyorum" sorusuna dahi iter. Dotsie çıkmaza girmişti bir kere enerjisi tükenmiş, sorunlarını unutmak ve "son" vermek için kokaine başlamıştı. 
Sona yaklaşmıştır.

İçten içe bu içler acısı durumuna dur demek istiyordu. Aslında ilk adımını bu hastalıktan bir nebzede olsa kurtulmak için doktora gider. Yavaş yavaşta olsa terapiye cevap verir. Ağır geliyordu. Podyumlarda o narin vücudunu sergilediği zamanlar aklına gelince.

Bu durumu fark eden doktoru terapinin yanında daha önce hiç uğraşmadığı bir sporu yapması için tavsiyede bulunur.
Karar kıldığı spor branşının seçmesi çok da zor olmadı. Dotsie için her daim kendini özgür hissettirip tıpkı uçmayı yeni öğrenen bir kuşun göğe yükselişi gibi rüzgarı hissedebileceği bisikleti seçer. Yaşına aldırmadan.
Üzerinden attığı melankoli havasını hiç haberi olamayacak başarıların habercisiydi.



O küçük ve güçsüz ruh halinden arınıp artık bir hasta muamelesinden çok sporcusunu yarışlara hazırlayan antrenör edasıyla bakıyordu doktoru. 
Hangi spor olursa olsun 26 yaş spora başlamak için epey geç. İçindeki cevheri keşfeden Dotsie'yi Olimpiyatlarda gümüş  madalya, 7 Amerika şampiyonluğu bekleyecekti. İlerleyen yaşına rağmen (42 yaş).
Kim bilebilir içinizdeki ışığı ortaya çıkarmadıkça.

Albert Einstein'ın dediği gibi "Hayat bisiklet sürmeye benzer. Dengeyi korumak için ilerlemek gerekir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.