27 Haziran 2015 Cumartesi

Siz Korsan Bisikletçiyi Tanıyor Musunuz?

Kimsenin çıkamaz denilen yokuşları tırmanmak, sıcağın altında saatlerce sele üzerinde pedal çevirmek... İşte bu sporu "spor" yapan, diğerlerinden farklı kılan karakteri! 
Bisiklet sadece zorlukları ile değil bu spora gönül bağıyla bağlanmış sporcularıyla da farklı kılıyor.
Bazı bisikletçiler vardır ki diğerlerine göre hem sporunu hem de hayatını uçlarda yaşayanlardandır. Tabii ki de buna en çarpıcı örnek Marco Pantani'dir.

Evet, gerçekten de enteresan bisikletçiydi Pantani. Tırmanışlarından, davranışlarına ve yaşadıklarına kadar. Ölümü de bir o kadar sarsıcı ve esrarengiz oldu.

Dünya çapında tanınan İtalyan bisikletçi Marco Pantani 1998'de yapılan Tour de France  ve Giro D'Italia yarışlarında şampiyonluk yaşamıştı.


Tüm bisiklet severler bu inanılmaz adamı ayakta alkışlıyordu. Tam anlamıyla yol bisikletçisi olan Pantani bunun yanı sıra zorlu yokuşlarda en önü kimseye bırakmıyordu. Arka arkaya aldığı birincilikler beraberinde mutluluğu getirmedi. Yaşadığı zaferleri dopinglere borçlu kaldı. Bunlar yetmedi Tour de France yarışından men edildi.

Kullandığı doping ilaçlarının şampiyonluk için kısmen yararını görürken arkasından doping ilaçlarının yan tesirlerini görmeye başladı. Asla normal bir bisikletçi olamadı, olamayacaktı da. Doping ilaçları beraberinde depresyona sürükledi.


Son zamanlarda hayatını en dipte yaşamaya başlamıştı. Çevresi, ailesi ve arkadaşları onun için kaygılanıyordu.
Yolun sonunun karanlık olduğunu Pantani dışında herkes görüyordu. Belki de Pantani'de böyle olmasını istiyordu.

Depresyon, uyuşturucu bağımlılığı, üst üste gelen başarısızlıklar ve kabullenememe en ağır şekilde yaralıyordu. Dümdüz yolda vitesini sürekli düşürüyordu. Halbuki zorlu yolların tırmanıcısıydı. 

Onunla bu spora gönül vermiş, herkeste hayranlık bırakmıştı. Destekçileri tekrar yollara dönmesini dört gözle bekliyordu. Nitekim hazırlıksız da olsa yollara " Merhaba" dedi. 
Yokuş aşağı giden bisikletine fren sıkmak için 2000'li yıllarda düzensiz de olsa yarışlara katılmaya başladı. Ancak Pantani artık eski Pantani değildi. Lakin bu yarışlarda kısa sürdü.


Sessizlik hakimdi bisiklet camiasında! Sanki şiddetli yağmur öncesi kasvetli gökyüzü gibi. Neden mi? 14 Şubat 2004'de Rimini'de kaldığı otel odasında ölü bulundu. Ölümü de yaşamı gibi çarpıcı oldu. Ölüm nedeni odadaki psikiyatri ilaçları, kokain maddeleri olduğu düşünüldü. Yinede intihar mı yoksa öldürüldü mü haberleri ile gizemini koruyor. 

Sadece bisiklet zaferleri ile değil tarzıyla da çok konuşuluyordu. Kendine has stili olan Pantani'nin dazlak kafası, taktığı küpesi, bandanası ve kepçe kulaklarıyla Marco Pantani'yi "ıl Pirata" yani "Korsan" olarak lakap takmışlardı.

Aydan Çelik - Bi Tur Versene kitabından

Arkasında bıraktığı kısa ömrüne başarılar, çöküntüler, büyük bir hayran kitlesi bıraktı Marco Pantani. Ölümünün ardından Pantani adına kitaplar, şarkılar ve de bir filmin (Pantani: The Accidental Death of a Cyclist) konusu olmuştu.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.